İstanbul Emek, Barış ve Demokrasi güçleri, 1 Mayıs'ta Taksim'e yürüyüş girişiminde bulunan 50 kişi ve tutuklanan tüm siyasi tutsakların özgürlük talebiyle Kadıköy İskele Meydanı'nda toplandı.
Emek, Barış ve Demokrasi Güçleri'nin İstanbul'da yaptığı ortak basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi:
“1 Mayıs'ta İstanbul'da iki ayrı fotoğraf ortaya çıktı. Bir yanda korku fotoğrafı, diğer yanda direniş fotoğrafı. Umutları ezilen işçilerin, kendi özgürlüğünü savunan kadınların, Geleceğini kendi eline almak isteyen öğrencilerden, inancına ve kültürüne sahip çıkanlardan, doğasının kâr amaçlı satılmasına karşı çıkanlara, olanlardan korkanlara, çaresi olmayan emeklilere Hükümetin soykırımcı İsrail'e karşı Filistin halkının yanında yer almasından korkanlar, İstanbul'da adı açıklanmayan olağanüstü hal ilan etti.
“İNSAN HAYATI MÜCADELESİNE KARŞI KURULAN HER BARİKATA KARŞI DİRENİŞ BULDU”
Bu korku, iktidarın açlığa ve yoksulluğa mahkûm etmeye çalıştığı milyonlarca insan için, hayatımızdaki sıtma ile ölüm arasında bir sarkaca dönüşen öfke için ve 1 Mayıs'ta Taksim'in yanında duran bu öfke için duyduğu korkudur. . . O gün Bozdoğan Kemeri'nin altına kurulan barikat, sarayın bu insanlardan duyduğu korkuyu ve isyan etme ihtimalini örtbas edemedi. İnsanca ve onurlu bir yaşam mücadelesine karşı kurulan her barikata karşı direnişi halkın ve yoksulların öfkesiyle karşılaştı.
Taksim'e yürümek istedikleri için tutuklanan arkadaşlarımız milyonlarca insanın insanca yaşam talebine destek verdi. Eşit, özgür ve kardeşçe yaşanacak bir geleceğin gerekliliğini savundu. Tutuklu arkadaşlarımızın talebi hepimizin talebidir. “Taksim'i ve arkadaşlarımızı alacağız.”
Tutuklanan 50 kişiden 25'inin öğrenci olduğu açıklandı. Tutuklu öğrencilerle birlikte Taksim'e yürümek isteyen bir öğrenci, tutuklamalara ilişkin şunları söyledi:
“BÜTÜN DOSTLARIMIZI ALANA KADAR MÜCADELEMİZ DEVAM EDECEK”
“Üniversite öğrencileri olarak, kayyum dekanlara, geleceksizliklere, güvensiz ve yetersiz yurtlara, kariyerciliğe karşı özgürlüğümüz, bedenimiz, beslenme ve barınma hakkımız için tüm mazlumların savaş alanı Taksim'e yürüdük. Sadece 50'ler değil. Tutuklanan devrimciler vardı ama hepimiz oradaydık ve önümüze kurulan barikatlara karşı yürüdük. “Bugün bize saldıranlar şunu bilmeli ki, tutuklanan 50 arkadaşımızın isimlerini sokak sokak, kampüste anmaya devam edeceğiz. kampüse göre, kare kare. Ne ev baskınlarınız, ne gözaltılarınız, ne de tutuklamalarınız bizi yıldırmaya yetmeyecektir. Mücadelemiz tüm arkadaşlarımızı alana kadar devam edecek” dedi.