Bakan Göktaş: Cinayete dair her ayrıntıyı aktaran haberler toplumun ruh sağlığını bozuyor

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Beşiktaş'ta Dolmabahçe Cumhurbaşkanlığı Çalışma Ofisi'nde düzenlenen “Kültür, sanat ve medyanın dönüştürücü gücüyle kadına yönelik şiddetin önlenmesi” toplantısına katıldı.

Aralarında gazeteci, akademisyen ve sinema sanatçılarının da bulunduğu katılımcılarla istişarelerde bulunan Göktaş, şunları söyledi: “Medyanın toplum üzerindeki etkisini ve ikna gücünü hepimiz çok iyi biliyoruz. Özellikle kadına yönelik şiddetle mücadelede önemli bir araç olduğuna inanıyoruz. Birçok araştırma medyanın insanların duygu ve düşüncelerini etkilediğini, tutum ve davranışlarına yön verdiğini göstermiştir. Dolayısıyla medyanın toplumu değiştirme ve dönüştürme potansiyeline sahip olduğu artık kabul edilen bir gerçektir” dedi.

“Önemli bir sürüş kalitesine sahip olduğunu düşünüyorum”

Kadına yönelik şiddetle mücadelede Devletin sıfır tolerans uyguladığını vurgulayan Göktaş, şöyle konuştu: “Öncelikle Devletimizin tüm birimlerinin kadına yönelik şiddetle mücadelede sıfır tolerans ilkesiyle siyaset üstü bir duruş sergilediğini vurgulamak isterim. Kadına yönelik şiddetle mücadelede, Cumhurbaşkanımızın ifadesiyle sağlam bir hukuki dayanağımız var: “Kadına yönelik şiddetle mücadelemizi şu ana kadar 5500 sayılı kanunla sürdürüyoruz. “Gelmiş geçmiş en büyük devrim, tarihi bir başarı” olarak değerlendirdiğimiz 6284 sayılı Kanun ile bu mücadeleyi, “Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele” hukuki altyapısı üzerine kurduğumuz ulusal ve yerel politikalarla güçlendiriyoruz. 4. Ulusal Eylem Planımızda oluşturduğumuz faaliyetlere başta medya temsilcileri olmak üzere önemli katılım ve katkılar sağlayarak, geleneksel ve yeni medyanın kadına yönelik şiddetle mücadelede destekleyici bir rol üstlenmesi gerektiğini tespit ettik. “Medyada kadına yönelik şiddetle mücadele” konusunda haberlerden karikatürlere kadar bilinçlendirme faaliyetleri düzenledik. Bu mücadeleye katkıda bulunan iyi örnekleri ödüllendirmeye karar verdik. 2024-2028 yıllarını kapsayan “Kadının Güçlenmesine İlişkin Stratejik Belge ve Eylem Planımız” ile kadınların haklarını, özgürlüklerini ve toplumsal katılımlarını artırmak. Ayrıca “Aile Vizyonunun Korunması ve Güçlendirilmesi Belgesi ve Eylem Planı” ile dijitalleşme sürecinde aile desteğini öncelikli hedefimiz olarak benimsedik. Geleneksel ve yeni medyaya baktığımızda maalesef kadınların genellikle kalıplaşmış rollerle resmedildiğini, kadın bedeninin metalaştırıldığını ve bu temsil biçiminin kadına yönelik ayrımcılığı daha da pekiştirdiğini görüyoruz. RTÜK Başkanlığımız işbirliğiyle hazırladığımız “Medyada Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Etik İlkeleri”ni geçtiğimiz mart ayında yayımlamıştık. “Yayınlanan bu etik ilkelerin medya kuruluşları için önemli bir yol gösterici olduğunu düşünüyorum” dedi.

7567

“KORUMA VE ÖNLEME FAALİYETLERİNİ BELİRLEMEK MÜMKÜN OLACAK”

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, şiddet vakalarının geri dönüşü olmayan sonuçlar ortaya çıkmadan önlenmesinin önemli bir konu olduğunu vurgulayarak, şunları söyledi: “Her şiddet vakası bize fazla geliyor. Acımasız şiddet olayları yaşandığında tüm paydaşlar, olayın temel nedenlerini araştırmak ve gerekli önlemleri almak için üzerine düşeni yapıyor. Ancak bu olayların geri dönüşü olmayan sonuçlar ortaya çıkmadan önlenmesi önemli bir konudur. Risklerin hızlı bir şekilde tespit edilmesinin ve koruma-önleme mekanizmalarının hayata geçirilmesinin önemli olduğuna inanıyoruz. Bu kapsamda 81 il ve 922 ilçemizin sosyal risk haritalarının hazırlanması yönünde çalışmalar başlattık. Sosyal risk haritaları ile; Amacımız kadına yönelik şiddet, çocuk istismarı ve bağımlılık gibi toplumsal olguları bütünsel olarak ele almaktır. “Elde edeceğimiz sonuçlarla her il, ilçe, mahalle ve hatta aileye özel koruma ve önleme faaliyetlerini belirlemek mümkün olacak.”

Bakan Göktaş, açıklamalarına şu ifadelerle devam etti:

“Bakanlık olarak yeni bir modeli hayata geçiriyoruz. “Aile Yardımı” uygulamasını da içeren “Aile Yardım Sistemi”ni hayata geçiriyoruz. Kısa sürede Türkiye geneline yaygınlaştırmayı hedeflediğimiz 'Aile Rehber Sistemi' ile talep eden aileleri daha yakından takip ederek sorunlara hızlı ve etkili çözümler bulmayı hedefliyoruz.

“ARKA PLANDA KONTROLsüz ve Kontrolsüz DİJİTAL MEDYALARIN OLDUĞUNU GÖZLEYORUZ”

Şiddet, istismar ve intihar vakalarının arkasında kontrolsüz ve denetimsiz dijital kanalların olduğunu gözlemliyoruz. Giderek yaygınlaşan bu sorunun, bireylerin ve toplumun ruh sağlığı üzerinde ne kadar derin etkiler yarattığına tanık oluyoruz. Günümüzde sosyal medyanın etkileri ve dijital riskler aileler için büyük bir endişe kaynağı haline geldi. Bu anlamda çocuklarımızı dijital dünyanın tehlikelerinden korumak için yoğun bir şekilde çalışıyoruz. Bakanlık olarak 1 Ekim'de dijital bağımlılık ve aile konusunda kapsamlı bir seminer düzenledik, dijital bağımlılığın nedenleri ve sonuçlarını ele aldık. Özellikle gündüz programlarındaki medya içeriklerinin reyting endişesi nedeniyle şiddetin normalleşmesine dönüştüğünü tartıştık. Bu nedenle şiddet içerikli yayınların reyting skalasından çıkarılması gerektiğini Bakanlık olarak önemle tekrarlamak isterim.”

“TOPLUMIN RUH SAĞLIĞINA CİDDİ ZARARLAR VERİYOR”

Bakan Göktaş, medyada kadın ve erkek temsillerinin dikkatli bir şekilde kurgulanması gerektiğine vurgu yaparak, şöyle konuştu: “Medya editörleri için asıl meselenin kadına yönelik şiddete duyarlı bir dil geliştirmek olduğunu düşünüyoruz. Kadın ve erkeğin temsilinin büyük bir dikkatle kurgulanması gerektiğine inanıyoruz, birbirlerini tamamlayan özelliklerinin ön plana çıkarılması gerektiğine inanıyoruz, maalesef kadın ve erkeği iki karşıt taraf olarak sunarak diğerini gergin bir çizgiye çekiyoruz. Açık ya da örtülü şiddetin tarihindeki ilk adım, ailede ve toplumda şefkatin karşıt yönleridir” Tam tersine şiddetin tohumlarını ekmektedir. Bu durum şiddetin normalleşmesine, kötülüğün sıradanlaşmasına kapı aralıyor. Cinayetin tüm ayrıntılarını içeren, mağdurun fotoğraflarının yer aldığı bir haberin hem hayatını kaybedenlerin ailelerine hem de toplumun ruh sağlığına ciddi zararlar verdiğini üzülerek söylemeliyim.”

“Topyekûn bir mücadele başlatmamız gerekiyor”

Bakan Göktaş, başta kadın ve çocuklara yönelik her türlü şiddetin önlenmesinde toplumun sağlam bireylerinin önemine vurgu yaparak, şöyle konuştu: “Kadına yönelik şiddetle mücadeleyi toplumsal seferberlik ruhuyla yürütmeliyiz. Topyekûn bir mücadele yürütmeliyiz dedi.

Önceki içerik Sonraki içerik

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir