Anma törenleri, Ruanda Devlet Başkanı Paul Kagame'nin 250 bin kişinin mezarlarının bulunduğu Gisozi'ye çelenk koyması ve 100 gün boyunca yanmaya devam edecek meşalenin yakılmasıyla başlayacak.
Ruanda'da, 800 bin kişinin öldürüldüğü soykırımın 30'uncu yıl dönümünde Pazar gününden itibaren bir hafta süreyle ulusal yas ilan edildi ve anma törenleri düzenlenecek. Ruanda'da çatışmaların başladığı gün olan 7 Nisan, “soykırım günü” olarak anılıyor.
Anma törenleri, Ruanda Devlet Başkanı Paul Kagame'nin 250 bin kişinin mezarlarının bulunduğu Gisozi'ye çelenk koyması ve 100 gün boyunca yanmaya devam edecek meşalenin yakılmasıyla başlayacak.
Pazar gününden itibaren, ulusal yas kutlaması için ülke genelinde bayraklar bir hafta boyunca yarıya indirilecek ve halka açık yerlerde veya radyoda müziğe izin verilmeyecek.
Anma etkinlikleriyle bağlantılı olmadıkça spor etkinlikleri ve filmler televizyonda yayınlanamaz.
BM ve Afrika Birliği de soykırım kurbanları için anma törenleri düzenleyecek. BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, mesajında soykırıma yol açan nefret temelli nedenlerin hiçbir zaman unutulmaması çağrısında bulunarak şunları söyledi: “Bizi bölmek isteyenlere '' diyerek açık, net ve acil bir mesaj vermeliyiz. Bir daha asla'.” Dedi.
Ruanda'da ne oldu?
1994 yılında Ruanda'da aşırı Hutular, dönemin cumhurbaşkanı Juvenal Habyarimana'nın uçağının düşmesinden sorumlu tutulan Tutsi azınlığa karşı bir soykırım başlattı.
Ülkede 100 gün süren katliamda başta Tutsiler ve ılımlı Hutular olmak üzere 800 binin üzerinde insan hayatını kaybetti.
20. yüzyılın sonlarının en büyük soykırımında, üç ay içinde ülkedeki Tutsi azınlığın yüzde 70'i katledildi. Tutsilerin kurduğu Ruanda Yurtseverler Birliği (RYB), Temmuz 1994'te başkent Kigali'ye girip soykırımı sona erdirdiğinde, ülke nüfusunun %10'u öldürülmüştü.
BM verilerine göre 100 ile 200 bin arasında kadına tecavüz edildi.
Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu'nun (UNICEF) verilerine göre ölenlerin 300 bini çocuktu. Çoğu dövülerek öldürüldü.
BM ve Fransa'ya ağır suçlamalar
Birleşmiş Milletler, uluslararası toplum tarafından 100 gün süren şiddet ve soykırım sırasında Ruanda'da barışı sağlamak için zamanında önlem almamakla suçlanıyor.
Belçika ve Fransa gibi ülkeler soykırımı destekledikleri için eleştirildi. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Ruanda'daki soykırımı araştırmak için tarihçilerden oluşan bir komisyon kurulmasına ve bu araştırma için devlet arşivlerinin açılmasına karar verdi.
Tarihçiler, 26 Mart 2021'de yayımladıkları raporda, Ruanda'da yaşanan soykırımın sorumluluğunun Fransa'da olduğunu tespit etti.
Macron, soykırımın 27. yıldönümü münasebetiyle 2021 yılında Ruanda'ya yaptığı ziyarette ülkesinin sorumluluğunu kabul etmişti.