Kudüs'te İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Ramallah'ta Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ile bir araya gelen Lammy, tüm tutukluların serbest bırakılması ve Gazze'ye giren insani yardım miktarının önemli ölçüde artırılması gerektiğini vurguladı.
İngiltere'de 4 Temmuz'da yapılan erken genel seçimin ardından Dışişleri Bakanı olarak göreve gelen David Lammy, ilk ziyaretini Pazar günü İsrail ve Filistin'e gerçekleştirerek Gazze'de “derhal ateşkes” çağrısında bulundu.
Lammy, Kudüs'te İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Ramallah'ta Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ile bir araya gelerek Gazze'deki durumu ele aldı.
İngiltere Dışişleri Bakanı Lammy, Gazze'de devam eden savaşın “kabul edilemez” olduğunu söyledi.
Liderlerle yaptığı görüşmelerde Lammy, İngiltere'nin “ateşkes anlaşmasını güvence altına almak ve iki devletli çözüme yönelik güvenilir ve açık bir yol oluşturmak” için diplomatik çabaları desteklemek istediğini vurguladı.
Ayrıca Lammy, tüm mahkumların serbest bırakılması ve Gazze'ye giren insani yardım miktarının önemli ölçüde artırılması çağrısında bulundu.
İsrail'e işgal altındaki Batı Şeria ve Doğu Kudüs'teki yasadışı yerleşim birimlerinin genişlemesini durdurma çağrısında bulunan Lammy, Filistin Yönetimi'nin “güçlendirilmesi” gerektiğini söyledi.
Yarın İsrail Devlet Başkanı Isaac Herzog ile de görüşecek olan Lammy, aynı zamanda Gazze'de tutuklu bulunan ve İngiltere ile bağlantısı olan mahkumların aileleriyle de görüşecek.
İngiltere'de hem İşçi Partisi hem de bir önceki Muhafazakar hükümet, Gazze'ye yönelik saldırıların ardından derhal ateşkes çağrısı yapmaktan kaçındı ve durumu “insani duraklama” gibi terimlerle ele aldı.
İşçi Partisi'nin Gazze'deki çatışmalara ilişkin tutumu, 4 Temmuz seçimlerinde oy kaybetmesine neden oldu. Parti ezici bir zafer kazanmasına rağmen, Filistin yanlısı bağımsızlar Müslümanların çoğunlukta olduğu birçok bölgede İşçi Partisi adaylarını devirmeyi başardılar.
İktidara geldikten sonra. Başbakan Keir Starmer geçen hafta Netanyahu'ya “açık ve acil bir ateşkes ihtiyacı” olduğunu söyledi.
İşçi Partisi'nin Gazze savaşına ilişkin tutumu bu ay İngiltere'de yapılan seçimlerde oy kaybına yol açtı. Parti ezici bir zafer kazanmasına rağmen, Filistin yanlısı bağımsızlar, Müslüman nüfusun yoğun olduğu birçok sandalyede İşçi Partisi adaylarını mağlup etti.
İsrail, dün Gazze Şeridi'nde daha önce “güvenli bölge” olarak tanımladığı El Mevasi bölgesine saldırı düzenledi ve aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu 90 kişi hayatını kaybetti.
Gazze'de Hamas-İsrail çatışması
İsrail ile Gazze Şeridi'ni yöneten Hamas arasında çatışmalar 7 Ekim'de yeniden alevlendi.
İsrail sınırını geçerek baskın düzenleyen Hamas militanları, 7 Ekim'deki saldırısında çoğu sivil olmak üzere 1.200'e yakın kişiyi öldürmüş, 250'ye yakın kişiyi de rehin almıştı. Rehinelerin yaklaşık yarısı Kasım ayında, bir haftalık ateşkes sırasında İsrail'in elinde bulunan Filistinli mahkumlarla değiştirilerek serbest bırakıldı.
İsrail, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nun (BMGK) derhal ateşkes ilan etme kararına rağmen, 7 Ekim Hamas saldırısının ardından Gazze'de sivillere saldırmaya ve katliam yapmaya devam etmesi nedeniyle uluslararası kınamayla karşı karşıya kaldı.
Gazze sağlık yetkililerine göre, İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze'ye yönelik saldırılarında çoğu kadın ve çocuk olmak üzere 38 binden fazla Filistinli öldürüldü ve yaklaşık 84 bin 700 kişi de yaralandı.
Yıkılan Gazze'nin pek çok yerinde gıdaya, temiz suya ve ilaca ulaşmak hâlâ çok zor.
Güney Afrika'nın açtığı davada İsrail, Uluslararası Adalet Divanı'nda soykırımla suçlanıyor.
Mahkeme, Başbakan Netanyahu yönetiminin, 6 Mayıs işgali öncesinde bir milyondan fazla Filistinlinin sığındığı güneydeki Refah kentindeki faaliyetlerini derhal durdurması gerektiğine hükmetti.