Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Edirne Valiliği ev sahipliğinde, Ticaret Bakanlığı ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı himayelerinde ve Türkiye’nin desteğiyle düzenlenen Balkanlarda İş ve Yatırım Forumu’nda konuşmasında bulundu. Dış Ekonomik İlişkiler (DEİK) ve Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) bir otelde gerçekleştirildi. Etkinliğin Türkiye’nin Avrupa’ya açılan kapısı, Trakya’nın gözbebeği, Balkanların kokan kadim başkenti Edirne’de yapılmasını umarak konuşmasına başladı. Tarihin birikimi, tüm katılımcılar, iş adamları ve yatırımcılar için verimli ortaklıklara ve yatırımlara yol açacaktır.
Dünyanın küresel ve bölgesel tektonik hareketlerin yaşandığı, siyasi, askeri, ekonomik ve sosyal pek çok zorluğun yaşandığı zor bir dönemden geçtiğini belirten Kacır, şöyle konuştu: “Soğuk Savaş’ın izlerini hâlâ taşıyan uluslararası sistem, İstikrar ve güven ortamı adaletsizlik ve güvenlik yaratır.” Sorunlar giderek kötüleşiyor ve ekonomik çalkantılar toplumların refahını tehdit ediyor.” dedi.
Bakan Kacır, özellikle Balkanlar’a komşu Rusya-Ukrayna savaşı ve Balkanlar’ın yakın komşusu Ortadoğu’da İsrail mezalimi olmak üzere artan jeopolitik gerilimlerin küresel ekonomi ve coğrafyadaki belirsizlikleri artırdığını vurguladı.
Balkan toplumlarının karşılaştığı zorlukların sadece jeopolitik gerilimler olmadığını vurgulayan Kacır, şöyle konuştu:
“Pandemi sonrası küresel tedarik zincirleri yeniden şekillenirken, ticaret ve teknolojide korumacılık dalgasının arttığı bir durumla karşı karşıyayız. Avrupa ekonomisinin son yıllarda dünyanın geri kalanından olumsuz ayrışması bir risk unsuru olarak önümüzde. Avrupa ile entegrasyonu güçlendiren bölge ekonomisinin sürdürülebilir büyümesine karşı sorun.
Dijital ve yeşil dönüşümü başaramayan ekonomiler, kalkınma yolunda ciddi yapısal zorluklarla karşılaşacak ve sürdürülebilir büyümeden uzaklaşacak, bu da kaçınılmaz bir sonun göstergesi. Yapay zeka teknolojisinin hızla ilerlemesi geleneksel teknolojileri ve meslekleri tehdit ediyor. Peki bizi bekleyen tek test bunlar mı? Açıkçası hayır.”
“BALKAN COĞRAFYASINDA BİRÇOK YENİ İŞBİRLİĞİ MEKANİZMASI KURDUK”
Kacır, zorlukların aynı zamanda önemli fırsatları da beraberinde getirdiğini söyledi.
Zorluklara karşı en önemli adımın ortak faydaya dayalı, çok boyutlu ve çok düzeyli somut işbirliklerini hayata geçirmek olduğuna inandığını vurgulayan Bakan Kacır, şöyle devam etti:
“Türkiye olarak bu bilinçle son yıllarda Balkan coğrafyasında pek çok yeni iş birliği mekanizması oluşturduk. Balkanların en büyük ekonomisi olarak tecrübemizi ve ortak faydamızı her zaman ön planda tutan bir duruş sergiledik. Güçlü üretim ve teknoloji geliştirme altyapımızı oluşturma sürecinde edindiğimiz bilgi birikimi.” Paylaşmaya hazırız.
Çünkü ekonomide kazanılan kazanç, tecrübe ve becerilerin ancak işbirlikleri ile geliştirilebileceğine inanıyoruz. “Şu anda buradaki meslektaşlarım, işadamlarım, Balkanlardaki dostlarımız, Türkiye’nin Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde son 22 yılda kalkınma yolunda kaydettiği ilerlemenin en yakın tanıkları arasındadır.”
“OSB SAYISINI 191’DEN 362’YE ÇIKARDIK”
Konuşmasında yatırımlardan örnekler veren ve yatırımların devam edeceğini vurgulayan Kacır, şöyle devam etti:
“Bu dönemde belki de dünyanın en iyi uygulayıcılarından biri olduğumuz organize sanayi bölgelerimizin sayısını 191’den 362’ye çıkardık. Bugün 6,7 milyon vatandaşımızın sanayi sektöründe, 2,7 milyon vatandaşımızın istihdamı var. milyonu OSB’lerimizde etkin Ar-Ge teşvik mekanizmasıyla Türkiye’yi 104 teknoloji parkı ve 1600’ün üzerinde Ar-Ge merkezi ve üretim tasarımıyla donattık.
60 yıl öncesinin milli ve milli otomotiv rüyasını Türk otomobili Togg ile gerçeğe dönüştürdük. Ülkemizi kendi haberleşme uydusunu geliştirip üretebilen 11 ülke arasına taşıdık. Dünya genelinde yatırım iştahının azaldığı pandemi sonrası dönemde Türkiye, jeostratejik konumu, nitelikli insan kaynağı, güçlü lojistik ve ticaret altyapısı sayesinde yatırımcılar için verimli ve güvenilir bir liman haline geldi. Bugün Türkiye, beyaz eşya üretimi, düzcam üretimi, güneş panelleri, ticari araç üretimi, çimento, demir çelik gibi birçok sektörde Avrupa lideridir.
2003 yılı öncesinde yıllık ortalama 1 milyar dolar ile küresel doğrudan yatırımların ortalama yüzde 0,2’sini çekmeyi başaran Türkiye, 2003’ten sonraki dönemde küresel yatırımların ortalama yüzde 1’ini çekmeyi başardı. Yaklaşık 270 milyar dolar civarında uluslararası doğrudan yatırım gerçekleşti. son 22 ülkemizde yapıldı. “‘Ortağının kazanmasına izin vermeyen, kendisi kazanamaz’ diyerek bunu başardık.”
Bakan Kacır, Türkiye’nin birçok uluslararası firmanın bölge merkezlerine ev sahipliği yaptığının altını çizdi.
Dünyanın önde gelen firmalarının üretim ve Ar-Ge çalışmalarını Türkiye’de yürüttüğünü vurgulayan Kacır, şöyle konuştu: “Geçtiğimiz aylarda dünyanın en büyük elektrikli otomobil üreticisi BYD, yılda 150 bin elektrikli araç üretecek tesisini kuracağını duyurdu. ve ülkemizde yenilikçi yeşil teknolojilere yönelik araştırma ve geliştirme merkezi.” “Global firmalarla yaptığımız görüşmeler, benzer büyüklük ve kalitede yatırımların devam edeceğini gösteriyor. Bunun arkasında, az önce de söylediğim gibi, birlikte kazanma ilkesi, dürüst ve adil bir ortaklık var.” dedi.
“MEVCUT DURUM POTANSİYELİNİ YANSITAMIYOR”
Fatih Kacır, komşu coğrafyalardaki yüksek ekonomik entegrasyonu Türkiye’nin kalkınma yolunda elde ettiği kazanımların temel taşı olarak gördüğünü söyledi.
Bölgedeki her ülkede Türk yatırımcı ve girişimcilerin yarattığı istihdam ve katma değerli üretimi takip etmekten mutluluk duyduğumuzu vurgulayan Kacır, şöyle konuştu: “Toplam Türk yatırımlarının Arnavutluk, Bosna Hersek, Bulgaristan, Kosova ve Kuzey Makedonya’da saygın ülkeleri var. Temsilcilerin bugün aramızda olması 8 milyar doları buluyor.” dedi.
Bakan Kacır, mevcut seviyenin gerçek potansiyeli yansıtmadığını söyledi.
Dünyanın en şanlı coğrafyasındaki avantajları ve yüksek potansiyeli harekete geçirmek için karşılıklı ekonomik ilişkileri derinleştirecek ve geliştirecek önlemlerin alınması gerektiğini vurgulayan Kacır, şöyle konuştu:
“Birkaç yüz kilometre ötedeki Kıta Avrupası’nda kişi başına düşen milli gelirin 50 bin dolar civarında olduğunu, komşu Balkanlar’da ise 15 bin dolar civarında kalmasını kabul etmiyoruz, kabul etmemeliyiz. Gümrük Birliği ile onlarca yıldır Avrupa’nın ortağı olan ticari merkez, tüm Balkan ülkeleriyle iş birliği yapıyor. Örneğin Edirne, Tekirdağ, Kırklareli ve tüm şehirlerimizin OSB’leri, tüm Balkan şirketlerine, ürettiğimiz ürünleri Avrupa’ya ihraç etme konusunda önemli bir fırsat sunuyor. Birlikte üreteceğimiz gibi Uzakdoğu’dan Orta Doğu ve Afrika’ya kadar Türkiye’ye kadar uzanan geniş bir coğrafyaya, 85 milyonluk nüfusa sahip, başlı başına bir pazardır. Dünyanın en çok noktasına uçuş yapılan şehir olan İstanbul ise sizi dünyaya bağlayacak bir bağlantı noktasıdır.
Birlikte üretiyoruz, birlikte kazanıyoruz. Aynı şekilde coğrafya ve sınır tanımayan yeni teknolojilerin ve startupların evreni de hepimiz için paha biçilemez fırsatlarla dolu. Türkiye olarak şu anda değerlemesi 1 milyar doları aşan 7 startupımız ya da Turcorn’umuz var. Bunları artırmanın yolunun ise startup ekosistemlerini ve sınır ötesi ortaklıkları entegre etmekten geçtiğini biliyoruz. Bu nedenle teknolojik ekosistemimizi Balkanlarla entegre etmeyi hedefliyoruz. Tarih ve coğrafya bizi buna zorluyor. Bugün Balkan ülkeleri olarak bir arada olduğumuza inanıyorum çünkü hepimizin zorlukları birlikte aşma iradesine ve ortaya çıkan fırsatları birlikte değerlendirme çabasına sahibiz.”
Konuşmasının ardından Bakan Kacır’a, Vali Yunus Sezer tarafından Selimiye Camii’ndeki hünkar mahfilindeki elma ağacı motifini tasvir eden Edirnekari tekniğinde yapılmış tablo hediye edildi.