İsrail'in saldırıları devam ederken Gazze'de siviller bir şişe su için saatlerce kuyrukta bekliyor

Bu haberin ilk yayınlandığı dil İngilizcedir.

İsrail ile Hamas arasında Ekim 2023'te başlayan savaşın üzerinden tam 11 ay geçti. İsrail'in saldırıları hız kesmeden devam ederken, hayatta kalmak için yeterli gıda bulmak ve temiz suya erişim, Gazze'deki Filistinliler için hâlâ ciddi sorun.

Savaş nedeniyle bölgeye temel gıda, temiz su ve hijyen malzemelerinin girişi sınırlı olduğundan aileler, hayırseverlerin dev kazanlarda pişirdiği yemekleri yiyerek yaşam mücadelesi veriyor.

O gün dayanılmaz sıcakta yiyecek yiyecek, içecek su alabilmek için saatlerce kuyrukta beklerler ve çoğu zaman sadece pirinç yiyebilirler. Tavuğun yalnızca haftada bir kez verildiği sanılıyor.

Deir al-Balah'ta küçük bir aşevi işleten Ebu Hamza, 8.000-10.000 yerinden edilmiş kişiye yemek hazırladığını söyledi.

Savaşta evini kaybeden Um Yehia Şahin isimli kadın, “Hayat zor. Hiçbir şey yok. Her gün aşevine gelip güneşin altında 4-5 saat sıra bekliyoruz” dedi. Diyor.

Gazze'de de su kıtlığı ciddi boyutlara ulaştı. İsrail'in hava saldırılarında tahrip edilen su kuyuları nedeniyle insanlar günlerce temiz suya ulaşmaya çalışıyor.

Deir el-Belah'taki Filistinliler, şişe veya bidonlarını fıçılardan aldıkları suyla doldurmak için güneşin altında saatlerce kuyrukta bekliyor.

Şahin gibi evini kaybeden Gazzeli Muhammed Hanounah da, “Burada hayat yok. Biz aslında yaşamıyoruz. Gazze'deki eşekler bile bizden daha iyi şartlarda yaşıyor.”

Ayrıca halkın erişebildiği suyun ne kadar temiz olduğu da belirsiz. Gazze Şeridi Sağlık Bakanlığı, Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) ile birlikte, çocuk felci hastalığı olarak da bilinen, vücutta bazı lezyonlara ve felce neden olan çocuk felci virüsünü, kanalizasyonlarda yapılan çalışmada keşfetti. bölge.

Geçtiğimiz Çarşamba günü kamuoyuna açıklanan çalışma, çadır kentlerde yaşayan on binlerce yerinden edilmiş insanın yeni bir tehditle karşı karşıya olduğunu gösteriyor.

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve İsrail Sağlık Bakanlığı'nın yaptığı araştırmada Gazze kanalizasyonlarından alınan örneklerde tip 2 çocuk felci virüsünün tespit edildiği açıklandı.

Gazze Sağlık Bakanlığı, çeşitli otoriteler tarafından kabul edilen gerçeğin daha fazla yıkıma yol açabileceği konusunda uyardı.

Bakanlık açıklamasında, “Altyapının tahrip olması nedeniyle yerinden edilmiş insanların hayatta kalmaya çalıştığı çadır kentlere ve diğer yerleşim alanlarına akan atık sularda çocuk felci virüsünün tespiti, ufukta bir sağlık felaketine işaret ediyor” dedi.

Kamplarda oluşan kalabalık, tesislerin sınırlı olması ve çöplerin etrafa saçılması nedeniyle kirlenen su kaynaklarına değinen Bakanlık, İsrail'in “tuvaletlere malzeme dağıtımına izin vermemesi” nedeniyle birçok hastalığın ortaya çıkması için “çok uygun bir ortam oluşturduğunu” belirtiyor. Gazze'ye girin”.

Bakanlık son olarak “Gazze'ye temiz suyun ulaşabilmesi için uluslararası toplumdan İsrail saldırılarını bir an önce durdurmasını” istedi.

İsrail ile Gazze Şeridi'ni yöneten Hamas arasında çatışmalar 7 Ekim'de yeniden alevlendi.

İsrail sınırını geçerek baskın düzenleyen Hamas militanları, 7 Ekim'deki saldırısında çoğu sivil olmak üzere yaklaşık 1.200 kişiyi öldürmüş, 250'ye yakın kişiyi de rehin almıştı. Rehinelerin yaklaşık yarısı Kasım ayında, bir haftalık ateşkes sırasında İsrail'in elinde bulunan Filistinli mahkumlarla değiştirilerek serbest bırakıldı.

İsrail, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nun (BMGK) derhal ateşkes ilan etme kararına rağmen, 7 Ekim Hamas saldırısının ardından Gazze'de sivillere saldırmaya ve katliam yapmaya devam etmesi nedeniyle uluslararası kınamayla karşı karşıya kaldı.

Gazze sağlık yetkililerine göre, İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze'ye yönelik saldırılarında çoğu kadın ve çocuk olmak üzere 38 binden fazla Filistinli öldürüldü ve yaklaşık 84 bin 700 kişi de yaralandı.

Yıkılan Gazze'nin pek çok yerinde gıdaya, temiz suya ve ilaca ulaşmak hâlâ çok zor.

Güney Afrika'nın açtığı davada İsrail, Uluslararası Adalet Divanı'nda soykırımla suçlanıyor.

Mahkeme, Başbakan Netanyahu yönetiminin, 6 Mayıs işgali öncesinde bir milyondan fazla Filistinlinin sığındığı güneydeki Refah kentindeki faaliyetlerini derhal durdurması gerektiğine hükmetti.