Uzmanından ”döngüsel ekonomiye ve yenilenebilir enerjiye yatırım yapılmalı” önerisi

Yeditepe Üniversitesi’nden meydana getirilen açıklamada görüşlerine yer verilen Prof. Dr. Ketenci, enerji kaynaklarının kıt olması sebebiyle bilhassa Türkiye benzer biçimde enerji deposu açısından varlıklı olmayan ülkeler için tasarrufun oldukca mühim bulunduğunu belirtti.

Ketenci, “National Footprint and Biocapacity Accounts 2022’ye nazaran insanlık doğayı gezegenimizin kendisini yenileyebileceğinden 1,8 kat daha süratli tüketiyor. Kısaca insanoğlu sanki 1,8 dünya var benzer biçimde yaşıyor. Türkiye için bu sayı 2,1. Sanki elimizde, 2.1 tane Türkiye var benzer biçimde yaşıyor ve tüketiyoruz.” ifadelerini kullandı.

Enerji tasarrufunu en verimli şekilde uygulamak için “Döngüsel Iktisat”nin mühim bir iktisat modeli bulunduğunu ifade eden Ketenci, “Bu modelde, ürünleri yeni kaynakları kullanmadan, atık olarak düşündüğümüz materyallerden elde edebiliyoruz. Kurumlar için en mühim tedbir döngüsel ekonomiye ve yenilenebilir enerjiye yatırım.” değerlendirmesinde bulunmuş oldu.

Ketenci, “John Rockfeller, yakıt üretiminde, bir gram israfa hoşgörme göstermediği için dünyanın en büyük yakıt üreticisi oldu. Geçmişte atık kabul edilen ürünleri, benzin üretimi için kullanmaya başlayıp bu üründen en büyük kazancı elde etmişti. Döngüsel ekonomide yeni kaynakları kullanmadan elimizde olanları kullanıyoruz. Doğal ki bir ülke yada kurum geceden sabaha değişemez. Bunun için yeni teknoloji geliştirmek, süre ve yatırım gerekiyor.” açıklamasında bulunmuş oldu.

– “TÜRKİYE’DE YENİLENEMEYEN ENERJİ İÇİN EN OLASI ALTERNATİF GÜNEŞ ENERJİSİDİR”

Bireysel olarak en mühim önlemin ise anaokul ve ilkokullardan itibaren eğitim bulunduğunu, atık ayırmanın her yaş için mühim bir eğitim konusunu oluşturduğunu belirten Ketenci, gençlerin yavaş yavaş döngüsel ekonomiye alışmaya başladığını fakat orta yaş ve üstü tasarrufçu olarak değil tüketici olarak yaşamaya alıştığını kaydetti.

Ketenci, tüm dünyada çevreyi kirleten endüstrilerin başlangıcında enerji sektörünün geldiğini belirterek, şunları kaydetti:

“Türkiye’deki enerji sektörü, devamlı artan enerji maliyetleri sebebiyle ekonomik büyümeyi zorlaştıran, yüksek düzeyde enerji kaynaklarına bağımlılık ile karakterizedir. Bundan dolayı Türkiye, Avrupa benzer biçimde yenilenebilir enerji altyapısını iyileştirmeyi ve enerjide dışa bağımlılığını azaltmayı planlıyor. Türkiye’de yenilenemeyen enerji için en ihtimaller içinde alternatif güneş enerjisidir. Teknolojideki gelişmelerle güneş enerjisi, elektrik üretimi ve su ısıtmada karbon emisyonu olmadan naturel gaza verimli bir alternatif olabilir.

Sadece kıt ve zehirli maddelerden üretilen güneş panellerinin kullanımı çevreye daha da fazla zarar veriyor. Geri dönüştürülmeyen güneş panelleri, nükleer santrallerden 300 kat daha çok atık üretiyor. Dünyada güneş enerjisi sektörünü döngüsel ekonomiye dâhil edecek ve yeşil meydana getirecek teknolojiler üstüne araştırmaları destekleyen çeşitli fonlar var. Türkiye, enerji sektörü için döngüsellik araştırmasında yer verilmiştir, sadece bu daha uzun bir süreçtir.”

Yeşil ekonomiye geçişte elektrikli araçların da geri dönüştürülmeyen zehirli piller sorununu ortaya çıkardığını kaydeden Ketenci, “Türkiye’de yeşil ekonomiye geçiş, dünyadaki öteki ülkeler benzer biçimde sorunsuz geçmiyor. Bundan dolayı yeşil ekonomiye geçişin mümkün olmasıyla birlikte temiz olabilmesi için devamlı ve ileri düzeyde araştırma yapılması gerekmektedir.” açıklamasında bulunmuş oldu.

Yoruma kapalı.