Weel, AA muhabirine yapmış olduğu açıklamada, Ukrayna-Rusya savaşı başladığından bu yana siber saldırıların savaştaki görevi ve öneminin tartışıldığını söylemiş oldu.
Ukrayna-Rusya cenginde kullanılan bomba, tayyare ve tank şeklinde araçların “geleneksel harp” kategorisine girdiğini belirten Weel, bununla beraber savaşın çağıl teknoloji ile de yürütüldüğünü aktardı.
KORKU YAYMAK İÇİN HÜKÜMETİN WEB SİTELERİNİ HACKLEDİLER
David Van Weel, “Rusya, Ukrayna’ya harp açtığında aynı anda siber uzayda askeri komuta yapılarına ve kontakt sistemlerine de hücum etti. Ukrayna halkı içinde dezenformasyon ve korku yaymak için hükümetin internet sayfalarını hacklediler.” dedi.
Dünya genelinde kullanılan ağdaki bir virüsün fazlaca yönlü zarar verebildiğini kaydeden Weel, öteki devletlere yayılmasını elde eden kontakt ağlarının da hacklendiğini kaydetti.
Weel, “Ukrayna- Rusya cenginde kullanılan siber teknoloji, gelecekte herhangi bir savaşın büyük seviyede bir parçası olacaktır.” diye konuştu.
Ukrayna-Rusya cenginde yaşananlardan ders çıkarmaya çalışıldığını kaydeden Weel, savaştan alınan ilk derslerden birinin Ukrayna halkının dayanıklılığı bulunduğunu dile getirdi.
Weel, siber hızla gelişen teknolojinin bir tek hükümetin ilgilenmesi ihtiyaç duyulan bir şey olmadığını belirterek, “Saldırıya uğradığımızda, her insanın bir noktada saldırıya uğrayacağı dayanıklı ağlara haiz olduğumuzdan güvenli olmak hepimize bağlı.” ifadesini kullandı.
Siber saldırılara karşı her insanın süratli bir şekilde toparlanabilmesi ve bu saldırılara karşı direncin artırılması icap ettiğini kaydeden Weel, 2014’ten beri Ukrayna’ya bunun için destek verildiğini ve saldırıları püskürtmek için Ukrayna halkının büyük bir çaba ve direnç gösterdiğini altını çizdi.
– SİBER UZAYDA ÖZEL SEKTÖRÜN ÖNEMİ
Weel, Microsoft ve Amazon şeklinde şirketlerin, siber uzayda güvenliği sağlamada fazlaca mühim bir görevi olduğuna işaret ederek, bu şirketlerin ve hükümetlerin tüm ağlarda neler olup bittiğine dair fazlaca sayıda bilgiye haiz olduğuna işaret etti.
Microsoft’un, Ukrayna hükümetinin verilerinin bulutta (cloud) tutulmasında fazlaca mühim bir rol oynadığına dikkati çeken Weel, “Fizyolojik saldırılar yöntemiyle bunu engellemek hükümetlerin idaresini kaybetmesine niçin olacaktır.” dedi.
Weel, siber uzayın daima münakaşaya açık bir mevzu bulunduğunu kaydederek, şunları söylemiş oldu:
“Siber uzayda hakkaten bir sulh zamanı krizi ya da çatışma zamanı yoktur. Biz konuşurken siber saldırılar devam ediyor. Peki devamlı hücum altında olduğumuz gerçeğine alışmak için kendimizi iyi mi organize edeceğiz? Bir sonraki zirvede üstüne çalıştığımız sorulardan biri de bu.”
– YENİLİKLER ARTIK ORDUDAN DEĞİL, SİVİL VE START-UP ŞİRKETLERDEN GELİYOR
Birkaç yıl öncesine kadar büyük icatların ordudan çıktığını söyleyen Weel, şimdi bu durumun tam tersine döndüğünü beyan etti.
Weel, konum belirlenmesinde destek olan GPS ve günümüzde her insanın kullandığı netin askeri amaçlar için geliştirildiğini sadece daha sonradan ticari ve sivil kullanıma açıldığını aktardı.
Genel Yazman Yardımcısı Weel, “Gerçek yenilik sivil şirketlerden, start-up şirketleri ve akademiden çıkıyor. Eğer orduda şanslıysak teknolojiye geç adapte oluruz. Eğer şanssızsak, hiçbir şeyi benimseyemiyoruz.” diye konuştu.
Ukrayna’nın, beklenenlere dair fazlaca iyi bir örnek bulunduğunu söyleyen Weel, Ukrayna-Rusya cenginde suni zeka kullanıma ilişkin örnekler paylaştı.
Weel, “Suni zekanın oynadığı görevi görüyoruz. Örnek olarak Ukraynalıların sahada meydana gelenleri daha iyi anlamalarına destek olmak için Rus askerlerinin ele geçirilen tüm telefon görüşmelerini otomatikman çevirmekte ve böylece belirli terimleri yada kalıpları süratli bir şekilde tarayabilmekte.” ifadesini kullandı.
Weel, Ukrayna halkının harp esnasında sokaklarda ve köylerde görülen Rus askerlerinin yerlerinin bildirildiği uygulamalar ile ticari uydu görüntülerinin kullanıldığını söylemiş oldu.
Birkaç yıl öncesine kadar bir tek uyduların hükümetlere ilişkin bulunduğunu sadece şimdi yüksek çözünürlüğünde olan görüntüye erişilebilecek kadar girişimlerin bulunduğunu söyleyen Weel, bu teknolojilerin savaştaki önemine dikkati çekti.
– YAPAY ZEKA SAVAŞIN GELECEĞİNDE ROL OYNAYACAK
Weel, gelişen teknolojilerin yavaş yavaş devreye gireceğini ve savaşın geleceğinde rol oynayacağını aktardı.
Değişen teknolojinin değerlere ve normlara uygun olarak geliştirilmesi icap ettiğini kaydeden Weel, şunları kaydetti:
“NATO ile halletmeye çalıştığımız şey de bu. Devletlerin, yeni teknolojilerin görevli kullanımının ne işe yaradığını tartışabilecekleri bir platform sağlamak. Bundan dolayı, suni zeka ile savunma-güvenliğin kullanımı için bir suni zeka stratejisi tasarladık; burada tüm müttefikler, suni zekayı bir harp bölgesinde kullanabilmemiz için ilkin uyması ihtiyaç duyulan kurallar olduğu mevzusunda aynı fikir. Aynısını otonom sistemler ve robotlar için de yaptık.”
Weel, şu anda teknolojiye dayalı olarak neyin mümkün olduğuna dair bazı katı sınırlamalar getirildiğine dikkati çekerek, insanları savunurken değerlere bağlı kalmanın önemini altını çizdi.
Ülkelerin teknolojileri iyi mi kullandığının yakından takip edildiğini aktaran Weel, hızla gelişen teknolojinin görevli bir şekilde kullanılmasının önemine değindi.
– TEKNOLOJİNİN SORUMLU BİR ŞEKİLDE KULLANILMASI
Asırlar ilkin de savaşların bulunduğunu ve savaşın genel olarak insanlık için bir tehdit bulunduğunu söyleyen Weel, gelişen hızla gelişen teknolojinin bir harp tehdidi olmasının kullanımına bağlı bulunduğunu aktardı.
Weel, suni zekanın ihtimaller içinde tehlikelere karşı koruma sağlayabileceğine değinerek, siviller içinde herhangi bir ayrımcılık yapılmadan ya da başka bir şekilde tahribat oluşturmadan kullanılıyorsa teknoloji kullanımının yararlı olabileceğini söylemiş oldu.
– YAPAY ZEKANIN PÜF NOKTASI DÜZENLENEBİLMESİ
Suni zekanın denetim altında tutulup tutulmayacağına ilişkin suali yanıtlayan Weel, bu hızla gelişen teknolojinin püf noktasının düzenlenebilir bulunduğunu sadece burada görevli kullanım ilkelerinin olaya müdahale ettiğini kaydetti.
Weel, “Suni zekanın yasal olması icap ettiğini net bir şekilde açıkladık.” diyerek, bunun yasaya uygun olarak çalışan bir suni zeka bulunduğunun kanıtlanması icap ettiğini belirtti.
Yasayla, suni zekanın ön yargılardan arındırıldığının kanıtlanması icap ettiğini kaydeden Weel, suni zekanın bayanlara yada azınlıklara karşı bir ön yargı eğiliminde bulunduğunun bilindiğini söylemiş oldu.
– TÜRKİYE’NİN İNSANSIZ HAVA ARAÇLARI UKRAYNA’DA BÜYÜK ROL OYNUYOR
Weel, Türkiye’nin insansız hava araçlarının Ukrayna-Rusya cenginde büyük rol oynadığına değinerek, “(Ukrayna’daki Türk İHA’ları) Çağdaş savaşlarda yapılabilecek yeniliğin hakkaten iyi örneği olduklarını düşünüyorum.” dedi.
Genel Yazman Yardımcısı Weel, şöyleki konuştu;
“İnsansız hava araçlarının son teknoloji harp uçağı ile karşılaştırırsanız büyük bir tutarsızlık ortaya çıkacaktır. İHA fazlaca daha ucuzdur ve daha azca kabiliyete haizdir. Sadece savaşın neresinde olduğunuza bağlı olarak büyük bir somut örnek sağlar.”
Yoruma kapalı.