Taibbi ve Weiss, Twitter yönetimiyle belgelerin yayımlanmasını koordine ederek dosyaların ayrıntılarını Twitter dizisi olarak yayımladı.
Musk, 29 Kasım’da Twitter’ın “ifade özgürlüğünün kısıtlanmasına” dair şirket dosyalarını kısa sürede kamuoyuyla paylaşacaklarını duyurdu.
Bu duyurunun arkasından, Taibbi’nin “Birazdan okuyacaklarınız, Twitter’daki kaynaklar tarafınca elde edilmiş binlerce dahili belgeye dayanan bir serinin ilk kısmı.” tweetiyle başlatmış olduğu “Twitter Dosyaları” isminde ifşaatın son olarak 11’incisi yayımlandı.
– İLK İFŞAAT 3 ARALIK 2022’DE YAPILDI
Taibbi, “tasarımcısının kontrolünde gelişen insan yapımı bir Frankenştayn hikayesi” olarak nitelediği “Twitter Dosyaları” ifşaatının ilkini 3 Aralık 2022’de ABD Başkanı Joe Biden’ın oğlu Hunter Biden’la ilgili çıkan haberleri sansürlediğine yönelik belgeleri kamuoyuyla paylaşarak yapmış oldu.
Twitter’ın eski yönetimi ile Demokratlar arasındaki sansür yazışmalarının ifşa edilmiş olduğu vakada Musk’tan almış olduğu dosyalardan yola çıkarak bir takım tweet atan Taibbi, Twitter’ın son aşama özgür bir yazışma amacıyla kurulduğunu sadece zaman içinde güvenlik sebebi öne sürülerek platforma çeşitli denetim mekanizmalarının eklenmek durumunda kalındığını kaydetti.
Taibbi, bir e-postanın ekran görüntüsünü paylaşarak 2020’ye gelindiğinde, siyasilerden ünlülere ve şirketlere kadar birçok aktörün Twitter’dan paylaşımları silme taleplerinin rutin hale geldiğini yazdı.
2020 başkanlık yarışı esnasında Biden’ın ekibinin birçok paylaşım linkini kaldırılmak suretiyle şirkete ilettiğine değinen Taibbi, yapmış olduğu bir ekran görüntüsü paylaşımında şirket çalışanlarından birinin, “Biden ekibinden incelenecek daha fazlaca şey var.” şeklinde bir e-posta attığı ve “Ele alındı.” şeklinde cevap almış olduğu görüldü.
Dosyaları incelediğini ve hem Demokrat hem de Cumhuriyetçilerin taleplerde bulunduğunu belirten Taibbi, pozitif karşılananların daha fazlaca Demokrat olduğuna işaret etti.
14 Ekim 2020’de New York Post gazetesinin, Hunter Biden’ın dizüstü bilgisayarının içeriğinden elde edilmiş ifşa dosyalarını yayımladığını hatırlatan Taibbi, Twitter yöneticileri arasındaki yazışmalara dayanarak firmanın bu habere ilişkin bağlantıları siteden kaldırdığını ve buna yönelik paylaşımlara “güvenli değil” uyarılarını eklediğini kaydetti.
Taibbi, “Hatta o güne kadar çocuk pornografisi şeklinde paylaşımlar için kullanılan direkt bildiri kanalıyla iletilmesini engellemiş olan eklentiyi bile bu habere uyguladılar.” ifadelerini kullandı.
– TRUMP’IN HESABININ ASKIYA ALINMA SÜRECİ DE İFŞA EDİLDİ
Twitter’ın eski yönetimine yönelik ifşaatta, eski ABD Başkanı Donald Trump’ın hesabının askıya alınma sürecinin aylar öncesinde konuşulmuş olduğu ve bu mevzuda federal kurumlarla bağlantı içinde olunduğu ortaya çıkarıldı.
Musk, Taibbi üstünden 6 Ocak Kurultay baskını ve Trump’ın Twitter hesabının askıya alınma sürecinde şirket yönetiminin tutumunu ifşa etti.
6-8 Ocak 2021’deki iç yazışmalarda, Twitter çalışanlarından birinin, “Bu ilk kez görevdeki bir devlet başkanını yasaklamak mı oluyor?” yorumunu yaptığını aktaran Taibbi, söz mevzusu yazışmalarda Trump’ın kişisel hesabının arkasından Beyaz Saray ve Başkanlık Twitter hesabının da askıya alınmasının konuşulduğunu, bunun yerine kullanımının kısıtlanabileceğinin ifade edildiğini ortaya çıkardı.
İfşa edilen metinde, Twitter uzmanının, kısa sürede Trump yönetiminin görevi Joe Biden’a devredeceği ve bu hesaplara yönelik adım atmaya gerek kalmayacağını belirtmesi gözden kaçmadı.
– SEÇİMLER YAKLAŞTIKÇA FEDERAL KURUMLARDAN BASKI ALMAYA BAŞLADI
Öncesinde Twitter’ın hesapları askıya alma sürecinin kurallara dayalı bir otomasyon ve bazı yöneticilerin kişisel tasarruflarına dayandığını aktaran Taibbi, 2020 başkanlık seçimleri yaklaştıkça firmanın, federal kurumlardan baskı almaya başladığını açıkladı.
Taibbi, politikalarda gevşemeler yaparak üst düzey hesaplara müdahalenin konuşulmaya başlandığını ve 6 Ocak’tan sonrasında bunun için bir grubun kurulduğunu da ifşa etti.
Gazeteci Taibbi, yöneticilerin, seçim sürecinde federal kurumlarla bağlantı içinde seçimle ilgili içeriklerin hangilerinin ihlal sayılabileceğini konuştuğuna ilişkin yazışmaları da paylaştı.
– ELON MUSK, DEVAM EDEN İFŞAAT İÇİN TWİTTER’I “SUÇ MAHALLİ”NE BENZETTİ
Michael Shellenberger, 11 Aralık 2022’de Twitter’ın eski yönetimine yönelik dördüncü ifşaatı yaparken, Elon Musk da Twitter’ı “kabahat yöresel”ne benzetti.
Shellenberger, dördüncü ifşaat dalgasında eski ABD Başkanı Donald Trump’ın Twitter hesabının kapatılmış olduğu döneme ilişik dikkat çekici bazı hususları gündeme getirdi.
Kurultay baskınının olduğu 6 Ocak’ın arkasından Twitter’ın üst düzey yetkililerinin bir karar aldığını kaydeden Shellenberger, bu kararın Trump’ın hesabının askıya alınmasını “haklı gösterme” ve ifade özgürlüğüyle ilgili endişelerini ifade etmeme bulunduğunu duyurdu.
– ESKİ FİRST LADY MİCHELLE OBAMA’DAN JACK DORSEY’E BASKI
Shellenberger, 6 Ocak olaylarının arkasından Twitter’ın o dönemki Üst Yöneticisi (CEO) Jack Dorsey’e yönelik iç ve dış baskıların da arttığını savundu.
Bu baskıların, aralarında eski first lady Michelle Obama, gazeteci Kara Swisher ve Chris Sacca şeklinde tanınan adların de bulunmuş olduğu kişilerce açıkça yapıldığını kaydeden Shellenberger, bu kişilerin, Trump’ın hesabının kapatılmasına yönelik taleplerini içeren açıklamalarının ekran görüntüsünü paylaştı.
– TWİTTER KADROSUNUN DEMOKRAT PARTİYE İLGİSİ
Twitter çalışanlarının siyasal bağışlarının, 2018, 2020 ve 2022’de sırasıyla yüzde 96, 98, 99’luk bölümünün Demokratlara gittiğini öne devam eden Shellenberger, buna ilişkin bağımsız gazeteci Mark Taibbi’nin paylaşımını retweetledi.
Öteki taraftan, Musk, devam eden ifşaat için yapmış olduğu paylaşımda “Twitter, hem bir toplumsal platform hem de kabahat yöresel.” ifadesini kullandı.
– TWİTTER’IN, PAYLAŞIMLARI SANSÜRLEMEK İÇİN FBI İLE ÇALIŞTIĞI İFŞA OLDU
Taibbi 17 Aralık 2022’de, Twitter’ın eski yönetiminin, ABD Federal Soruşturma Bürosu (FBI) yetkililerinin talebi doğrultusunda paylaşımları sansürlediğini, hesapları askıya aldığını öne sürdü.
FBI’ın şirketteki mühim bağlantısının Twitter’ın eski yöneticilerinden Yoel Roth olduğu belirtilen Taibbi’nin paylaşımlarında, Kasım 2022’ye ilişik birçok elektronik postada, FBI’ın Twitter’ın hizmet kullanım şartlarını ihlal eden hesapların bir listesini hazırladığı aktarıldı.
Taibbi, FBI’ın denetim için işaretlediği içeriklerin çoğunun azca takip edeni olan hesaplarda meydana getirilen şakalar da dahil “seçimle ilgili yanlış bilgilendirmelerin” oluşturduğunu kaydetti.
Bir Twitter çalışanı da bu hesaplardan 7’sini kapattıklarını, birini geçici olarak kapattıklarını ve 9 hesaptan atılan tweetlerin de yanlış data politikası ihlali sebebi öne sürülerek göndericiye geri döndüğünü belirtti.
Taibbi, danışma yada İç Güvenlik Bakanlığı şeklinde kurumlardaki yetkililerin Twitter’a içerikleri denetim etmesine yönelik baskı yaptığını açıkladı.
– TWİTTER’IN HUKUKÇULARININ İÇ YAZIŞMALARINDA FBI İZİ
Firmanın eski hukuk danışmanlarından Stacia Cardille’ın Eylül 2020’de devrin Baş Hukuk Müşaviri Vekili Jim Baker’e gönderilmiş olduğu elektronik postalar da ortaya çıktı.
Yazışmalarda Cardille’ın, Twitter’dan ilkin Hakkaniyet Bakanlığı ve FBI’da vazife meydana getiren deneyimli hukukçu Baker’ı firmanın FBI ve İç Güvenlik Bakanlığı şeklinde kurumlarla olan ilişkisi hakkında bilgilendirmesi yer aldı.
FBI yetkililerinin toplumsal medya yöneticilerine “ürünler” de ilettiğini öne devam eden Taibbi, bunların “kolluk kuvvetleri ve {özel sektör} ortakları içinde daha çok işbirliğine duyulan ihtiyacı vurgulayan İç Güvenlik Bakanlığı bültenleri” bulunduğunu söylemiş oldu.
Bu “ürünlerden” birinin de “İzin verilen Toplumsal Medya Platformlarının fena niyetli Rus tesirini” vurgulayan bir bülten olduğu açıklandı.
Taibbi, öte taraftan FBI yetkililerinin, Twitter çalışanlarının harekete geçmesi için içinde ne olduğu işaretlemek suretiyle gizli saklı ve gayriresmi “araçlar”a erişebildiğini iddia etti.
FBI’ın San Francisco Siber Şube Sorumlusu Elvis Chan, Twitter’ın eski yöneticilerinden Yoel Roth’a gönderilmiş olduğu bir e-postada ise Twitter’ın FBI’dan rapor almasını elde eden bir platform olan “Teleporter” adlı bir araca atıfta bulunuyor.
Taibbi, eyalet hükümetlerinin içinde ne olduğu işaretlemesi için İç Güvenlik Bakanlığının ortak kuruluşu olan İnternet Güvenliği Merkezi tarafınca “İş Ortağı Destek Portalı” isminde olan başka bir gizli saklı ve gayriresmi “aracın” oluşturulduğunu da kaydetti.
– TWİTTER DOSYALARI, FBI’IN 2020’DE TWİTTER YÖNETİCİLERİNE HESAP SORDUĞUNU GÖSTERDİ
Twitter Dosyaları adı altında piyasaya sürülen ifşaata 19 Aralık’ta bir yenisi eklendi.
ABD Federal Soruşturma Bürosunun (FBI), 2020’de Twitter yöneticilerine (ABD dışından meydana getirilen) “devlet propagandasını” yeterince rapor etmedikleri için hesap sordurulmuş olduğu ve firmanın güvenlik uygulamaları hakkında yazılı cevap talep etmiş olduğu ortaya çıktı.
Taibbi’nin, paylaşımlarında, FBI’ın (ABD dışından meydana getirilen) “devlet propagandaları” hakkında yeterince bildiriminde bulunmadığı mevzusunda Twitter’a yoğun sorular yönelttiği, FBI’ın talepleri üstüne yazıhane ile toplumsal medya platformu içinde ihtilaf yaşandığı görüldü.
Eski Twitter yöneticisi Roth, FBI’ın yazılı yanıt talebinden rahatsız olurken FBI, ısrar eden davranıp toplumsal medya platformundan taleplerin düzgüsel bir prosedür bulunduğunu bildirdi.
– FBI HUNTER BİDEN KONUSUNDA TWİTTER’A BASKI YAPTI
Gazeteci Shellenberger, Twitter Dosyaları 7. Kısım’da, FBI San Francisco Hususi Ajanı Elvis Chan’ın, Twitter yöneticileri üstünde baskı kurarak Hunter Biden dosyası başta olmak suretiyle bazı mevzularda yönlendirme hayata geçirmeye çalmış olduğu şeklinde paylaşımlarda bulunmuş oldu.
Shellenberger, tweet serisinde, “2020’nin tamamı süresince, FBI ve öteki kolluk kuvvetleri, Yoel Roth’u Hunter Biden’ın dizüstü bilgisayarıyla ilgili raporları bir Rus ‘hackleme ve sızdırma’ operasyonu olduğu sebebi öne sürülerek reddetmesi için onlarca defa hazırladı.” ifadesini kullandı.
Belgeler, New York Post’un, Hunter Biden’ın şüpheli denizaşırı iş anlaşmalarıyla ilgili 14 Ekim 2020 tarihindeki makalesini yayımlamasından saatler ilkin bir FBI ajanının Roth ile temasa geçtiğini gösterirken, Twitter’ın söz mevzusu makaleye engelleme uygulaması mevzusunda ipuçlarını ortaya koydu.
Gazeteci, Twitter yöneticilerinin yasal yollar haricinde paylaşmayacaklarını söyledikleri bazı detayları FBI yetkililerinin ısrarla istemeye devam ettiklerini altını çizdi.
– PENTAGON HESAPLARINA TWİTTER KORUMASI
Twitter Dosyaları’nın 8. ifşaatında Twitter’ın ABD ordusunun talebi üstüne Orta Doğu’daki ruhsal harp operasyonları hesaplarına dahili koruma sağlamış olduğu ve bunlara onaylı hesap (mavi tik) özelliği verdiği ortaya çıktı.
İfşaatın 8’incisi Intercept haber sitesinin muhabiri Lee Fang tarafınca yapılmış oldu.
Fang, Twitter hesabından yapmış olduğu paylaşım dizisinde, Twitter ile ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM) içinde CENTCOM’un ruhsal harekatlarının parçası olan hesapların yakınma şeklinde durumlara karşı koruma listesine (beyaz sıralama) alınmasını ve bu hesaplara onaylı hesap işareti verilmesine ilişkin yazışmaları ifşa etti.
Twitter yöneticilerinin senelerce firmanın platformunda hükümet destekli gizli saklı propaganda kampanyalarını saptamak ve engellemek için çaba sarf ettiğini iddia ettiğini sadece perde arkasında, firmanın ABD ordusunun talebi üstüne bazı ruhsal harekat hesaplarını beyaz listeye alarak dahili koruma sağladığını yazan Fang, CENTCOM’un, Yemen, Suriye, Irak, Kuveyt ve Orta Doğu’nun genelinde insanların fikirlerini şekillendirmek için üretilen içerikleri yaymak için Twitter’ın korumaya almış olduğu bu hesapları kullandığını kaydetti.
Fang, CENTCOM’un ilkin bu hesaplarla direkt bağlantısını kamuya açık bir halde gösterdiğini sadece zaman içinde taktik değiştirerek bu hesaplarla ilişkisini gizlemeye başladığını aktararak Twitter ile ABD ordusu ilişkisinin 5 yıl öncesine gittiğini yazdı.
Muhabir Fang, o dönemde Twitter’ın DEAŞ ve Orta Doğu’da etkinlik gösteren öteki terör örgütleriyle ilgili fena niyetli faaliyetleri tespit etmeyi amaçlayan genişletilmiş bir kötüye kullanım tespit sistemi oluşturduğunu ve bunun dolaylı bir sonucu olarak ABD ordusu tarafınca denetim edilen ve terör yanlısı gruplarla sık sık angaje olan hesapların otomatikman “spam” olarak işaretlendiğini kaydetti.
Fang, başka bir hesabın ise Kuveyt’teki yasal mevzuları gündeme taşıdığını paylaştı.
Pentagon’un bu geniş faaliyetinden Twitter’ın üst yönetiminin de haberdar bulunduğunu belirten Fang, Twitter’dan Lisa Roman adlı bir yetkilinin bir Pentagon yetkilisine gönderilmiş olduğu e-postayı paylaştı.
– TWİTTER’IN FBI, DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI, CIA VE PENTAGON DAHİL ÇEŞİTLİ DEVLET KURUMLARIYLA İŞBİRLİĞİ
Taibbi, Twitter Dosyaları’nın 9. kısmında Twitter’ın FBI, Dışişleri Bakanlığı, CIA ve Pentagon dahil çeşitli devlet kurumlarıyla ortaklık içinde nezaret ve sansür uyguladığını paylaştı.
Taibbi, Twitter’ın fazlaca sayıda devlet kurumuyla yoğun bir yazışma ağı bulunduğunu kaydederek 29 Haziran 2020’de FBI’ın San Francisco’daki ajanlarından Elvis Chan’ın bir Twitter yetkilisine, “Öteki devlet kurumunu bir konferanstan haberdar edip, çağrı etmesine müsaade var mı?” diye sordurulmuş olduğu elektronik postayı yayımladı.
Chan’ın “öteki devlet kurumundan” kastının CIA bulunduğunu ifade eden Taibbi, ileti yardımıyla eski Twitter yöneticilerinden birinin eski CIA ajanı bulunduğunun anlaşıldığını yazdı.
Twitter üst yetkililerinin kendi aralarında eski bir CIA ajanının bulunduğundan haberdar olup olmadıklarını sorguladıkları e-postaları de ifşa eden Matt Taibbi, firmanın eski hukuk danışmanlarından Stacia Cardille’ın söz mevzusu ajandan haberdar olduğu ve “Bu konudaki sessizliğimin anlaşıldığını umuyorum” ifadesine yer verdiği e-postayı paylaştı.
– DIŞ İLİŞKİLERDEN İÇ MESELELERE KADAR TWİTTER’A MÜDAHALE
Öte taraftan ABD hükümetinin yalnızca Twitter ile değil, neredeyse tüm büyük teknoloji şirketleri ile devamlı temas halinde bulunduğunu iddia eden Taibbi, Feysbuk, Microsoft, Verizon, Reddit, Pinterest şeklinde şirketlerin de bunlar içinde yer aldığını savundu.
Hükümet ortaklarının bu denetimleriyle Twitter’ın “özgürlük penceresini kapattığı” görüşünü ifade eden Taibbi, danışma kurumlarının “Maduro yanlısı”, “Küba yanlısı”, “Rusya yanlısı” şeklinde binin üstünde Twitter kullanıcısını içeren listeleri şirketle paylaştığını belirtti.
– “TWİTTER DOSYALARI”NDA KOVİD-19 DETAYI
Zweig vesilesiyle meydana getirilen 10. ifşaatta, Twitter’ın, ABD hükümetinin söylemleriyle çelişen detayları sansürleyerek hükümetle aynı fikirde olmayan hekim ve uzmanları itibarsızlaştırarak Kovid-19 salgınına ilişkin tartışmalara müdahale etmiş olduğu ortaya çıktı.
Twitter’ın eski yönetiminin Kovid-19 salgınına yönelik içeriklere dair iç yazışmalarını paylaşan Zweig, ABD yönetimlerinin yalnız Twitter’a değil bununla beraber Feysbuk, Google ve Microsoft’a da Kovid-19 salgınına ilişkin tartışmalar mevzusunda baskı uyguladığını yazdı.
David Zweig, Biden yönetiminin Twitter ile yapmış olduğu ilk toplantının mevzusunun Kovid-19 bulunduğunu ve toplantının ana gündeminin aşı karşıtı hesaplara müdahale bulunduğunu kaydetti.
-TRUMP’IN VİRÜSTEN KURTULMASININ ARDINDAN YAPTIĞI PAYLAŞIM DA TARTIŞILDI
Zweig, Kovid-19 testi pozitif çıkan Trump’ın, Walter Reed askeri hastanesindeki tedavisinin arkasından taburcu edildikten sonrasında, “Oldukça iyiyim. Kovid’den korkmayın ve hayatınızı domine etmesine müsaade etmeyin.” şeklindeki paylaşımının da şirket içinde tartışıldığını yazdı.
Twitter yetkililerinden birinin “Kovid’den korkmayın” ifadelerinin firmanın politikasını ihlal edip etmediğini sordurulmuş olduğu ve bunun bir dezenformasyon olmadığı, yalnız bir temenni olduğu şeklinde cevap almış olduğu da Zweig’in paylaşımları içinde yer aldı.
– ELON MUSK, ABD’NİN TWİTTER’DAN 250 BİN HESABIN KAPATILMASINI İSTEDİĞİNİ AÇIKLADI
“Twitter Dosyaları” ifşaatının 11’incisi ise Taibbi’nin, ABD makamlarının, Twitter’dan 250 bin hesabın kapatılmasını istediğini açıklamasıyla ortaya çıktı.
Gazeteci Taibbi, ABD Küresel Etkileşim Merkezi (GEC) raporunun ABD İç Güvenlik Bakanlığı (DHS) verilerine dayandığına işaret ederek kapatılması istenen hesaplar içinde “2 yada daha çok” resmi hesabın da bulunduğunu kaydetti.
Taibbi, Twitter’ın Amerikalı yetkililerden “hoşlarına gitmeyen” kişilerin hesaplarının askıya alınması için çeşitli “şaşırtıcı” talepler de aldığını ileri sürdü.
Elon Musk bir süredir devam eden, Twitter’ın kurum içi belgeleri araştıran ve Twitter’da paylaşan bir grup gazetecinin bu ifşalarını destekliyor.
Musk ve bağımsız gazetecilerin, “Twitter Dosyaları” olarak adlandırılan bu tweet dizileri, Twitter’ın eski yönetiminin, siyasal görüşleri sebebiyle muhafazakarları kasıtlı olarak susturduğunu kanıtlama çabası olarak değerlendiriliyor.
Yoruma kapalı.