Kirişci, Antalya’nın Kumluca ilçesinde Kaymakamlıkta düzenlemiş olduğu basın toplantısında, 12 Aralık itibarıyla yaşanmış olan sel hadisesinden dolayı geçmiş olsun dileklerini ileterek bu kapsamda olayın ilk anından itibaren DSİ, il, ilçe ziraat ve orman müdürlükleri başta olmak suretiyle Bakanlığına bağlı tüm birimlerinin sahada görevde bulunduğunu söylemiş oldu. Kabinenin üç üyesi olarak, İçişleri Bakanı Süleyman Asil, Kültür ve Gezim Bakanı Ersoy ile vatandaşlarla beraber olduklarını vurgulayan Kirişci, Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Nihat Pakdil’in dün itibarıyla bölgede bulunduğunu, tüm gelişimleri anbean takip ettiklerini söylemiş oldu.
Kumluca, Finike ve Demre ilçelerinin selden negatif etkilendiğini dile getiren Kirişci, yüksek kesimlerde 253 kilogram, Kumluca merkezde metrekareye 207,8 kilogram şeklinde “tufan” denilebilecek yağış düştüğünü altını çizdi.
Kirişci, Meteoroloji Genel Müdürlüğü ve AFAD tarafınca meteorolojik gelişme üstünden vatandaşın uyarılmasının mühim bulunduğunu belirterek benzer uyarıyı AFAD’ın bugün gene yaptığını söyledi. En azından can zayiatının önlenmesi adına meteorolojik uyarıların mühim bulunduğunu bildiren Kirişci, “Bu hadisede de can zayiatının olmaması çoğumuz adına mutluluk vericidir. Maddi kayıplarla ilgili devamlı olduğu şeklinde hükümetimiz, devletimiz bunun gereklerini yerine getirme mevzusunda tüm iradeyi ortaya koymaktadır.” diye konuştu.
“HAYAT NORMALE DÖNENE KADAR ÇALIŞMALARIMIZ SÜRECEK”
Kirişci, bölgede taşkınların bilhassa Gavur, Üleşik, Salur ve Baysı deresinden meydana geldiğini, dört dere yatağının taştığını dile getirdi. Taşkın riski ortaya çıkar çıkmaz ekiplerin anında vaka yerinde ve bölgelere lüzumlu intikalleri gerçekleştirdiklerini özetleyen Kirişci, Bakanlık olarak 42’si arazöz toplam 98 iş makinesiyle bölgede müdahalede bulunduklarını söylemiş oldu. Öteki kurumların da desteğiyle yaşam normale dönene kadar emek harcamaları aralıksız sürdüreceklerini ifade eden Kirişci, şunları kaydetti:
“Yurttaşlarımızın bu mevzuda rahat olmasını belirtmek isterim. Antalya’da toplam 327 bin dekar alanda, serada, örtü altında üretim yapılmaktadır. Kumluca’da 40 bin dekarlık üretim, Finike’de 7 bin, Demre’de 17 bin dekarlık üretim bulunduğunu belirtmek isterim. Kumluca’da 16 mahallede 21 bin dekar örtü altı üretimi gerçekleştirilmektedir. Bu 21 bin dekarın 12 bin dekarı selden etkilenmiştir. Kumluca’da arıcıların kışlak olarak kullandıkları Salur bölgesinde 100 bin arı kovanının bulunmuş olduğu bölgede 6 arı yetiştiricisine ilişik bin arı kovanı selden ziyan olmuştur.”
Hacıveliler Mahallesi’nde üç çiftçiye ilişik 38 küçükbaş hayvanın telef bulunduğunu belirten Kirişci, “Kumluca’da selden serası ziyan olan ziraatçi sayısı da 3 bindir. Finike’de 1110 dekarlık alan selden etkilenmiştir, burada ziraatçi sayımız 497’dir. Demre’de 30 üreticimize ilişik 110 dekarlık alanın selden etkilendiğini söyleyebiliriz. Demre’de 110 arılı kovan selden ziyan olmuştur.” diye konuştu.
Bakan Kirişci, seradaki ekili alanların yüzde 60’ının domates, yüzde 20’sinin biber, yüzde 20’sinin de hıyar, patlıcan ve öteki sebzelerden oluştuğunu altını çizdi.
İl geneline de değinen Kirişci, “Antalya’da genelini ifade ettiğimizde 12 Aralık’ta meydana gelen sel felaketinde ilk tespitlerimize bakılırsa, toplamda 13 bin 220 dekar sera alanı etkilenmiş, 1110 arılı kovan ve 38 küçükbaş hayvan telef olmuştur. Bunu da il geneli istatistiği olarak vermekte yarar görüyorum.” dedi.
Kirişci, Antalya’nın Kumluca ilçesinde Kaymakamlıkta düzenlemiş olduğu basın toplantısında, selde ziyan olan ve telef olan varlıklarla ilgili Tarım Sigortaları Havuzu (TARSİM) kapsamında olan 6 bin 100 dekar alan için 1740 suç duyurusu aldıklarını söyledi.
Hasar tespit çalışmalarının selden etkilenen bölgede yaşamın normalleşmesiyle 21 ekiple devam ettiğini vurgulayan Kirişci, “Suyun çekilmesiyle ön incelemenin peşinden kati hasar 10 günlük sürenin sonunda iyice netleşecek, rakamlar net olarak ortaya konulacaktır. Başta üreticilerimiz olmak suretiyle selden ziyan olan tüm yurttaşlarımızın yanında olduk, olmaya devam ediyoruz.” ifadelerini kullandı.
Vatandaşların mal kayıplarının karşılanması için ilgili bakanlık ve kurumlarla temasa geçildiğini belirten Kirişci, bu kapsamda ister konut, konut, ister iş yeri isterse başka bir alan olsun tüm alanlara ilişkin çalışmaların yapıldığını aktardı.
Kirişci, bir üreticinin serasını denetim etmeye giderken kalp krizi sonucu yaşamını kaybettiğini hatırlatarak, Tanrı’tan rahmet, ailesine başsağlığı diledi.
Millet olarak sevinçte, tasada kederde bir olduklarını dile getiren Kirişci, şunları kaydetti:
“Bu felaketin yaraları da el birliğiyle kısa sürede sarılacaktır. Tüm kurum ve kuruluşlarımızla beraber devletimiz, vatandaşımızın yanı başındadır. Hiçbir şekilde vatandaşımızın gereksinimleriyle ilgili en küçük bir uzak durma asla söz mevzusu olmayacaktır. Ihtiyaç duyulan her neyse yapılmaktadır ve yapılacaktır. Bizim kuraklık kadar, ani yağışların ve bundan kaynaklı taşkınların yaşamın gerçeği bulunduğunu kabul etmemiz ve buna uygun yaşam seçimi, bir etkinlik biçimi benimseme mecburiyetindeyiz. Buna başkaları iklim değişikliği, küresel ısınma adına ne dersek diyelim aniden bir şehrin gereksinim duyan bir senelik yağışın aniden yağmış olması elbet istenilen bir şey değil.”
Teknik olarak alınması ihtiyaç duyulan tedbirlerle ilgili lüzumlu değerlendirmeleri yaptıklarını bildiren Kirişci, vatandaşa destek olmanın hepimiz için vazife bulunduğunu altını çizdi.
– ZARARLARIN TANZİMİ
Çiftçilerin zarar tanzimine yönelik iyi mi adımlar atılacağına yönelik sual üstüne Kirişci, şunları söylemiş oldu:
“İki tür sahada ziraatçi var. Bir grup TARSİM dediğimiz 16 senedir uygulamada olan 9 değişik risk grubunda poliçe düzenleyen sigortacılık uygulaması var. TARSİM’e sigorta yaptıranların, gördükleri zarar ve ziyanlar TARSİM üstünden yürüyecek. TARSİM’e sigorta yaptırmayan yurttaşlarımızın ilkin ön, ondan sonra da kati hasar tespitleri yapıldıktan sonrasında oluşturulacak sıralama Cumhurbaşkanlığına gösterilmekte. Orada Güvenlik Genel Müdürlüğü üstünden vatandaşımızın zarar ve ziyanı noktasında destek olunmakta. Öteki kurumlarla ilgili de kredi borçları var ise bunların ertelenmesi yada bunlara sıfır faizli kredi kullandırılması şeklinde çalışmalarımız uygulamaya konulmuş olacak.”
Yoruma kapalı.