”Rumuz Goncagül” oyunu seyirciyle buluştu
Modern bir orta oyunu olma özelliği taşıyan “Rumuz Goncagül”ün oyuncu kadrosunda, Istek Itimat, Fiil Yıldız, Efe Erkekli, Duygu Gökhan, Erdoğan Aydemir ve Engin Delice yer ediniyor.
Oyun öncesinde AA muhabirine açıklamada bulunan usta oyuncu ve yönetmen Zafer Algöz, “Rumuz Goncagül”ü ilk kez 1981’de Rutkay Aziz’in Ankara Sanat Tiyatrosu’nda sahnelediğinde izlediğini söylemiş oldu.
Algöz, Oktay Arayıcı’nın değindiği oyunun Türk tiyatrosunun mühim eserlerinden biri olduğuna işaret ederek, şunları kaydetti:
“Arayıcı, geleneksel Türk tiyatrosunu orta oyunu tarzıyla kaynaştıran, azca fakat öz yazan, oldukça genç yaşta kaybettiğimiz bir yazar. Onun belirgin özelliklerinden biri, ilkokulu Rize’de okumuş fakat o vakit Rize’de lise olmadığı için Malatya’ya lise okumaya gitmiş. Trabzon’da lise açılınca yine geri gelmiş. Ben de devlet memuru evladı olduğum için Kars’ta doğdum, ilkokulu Trabzon’da okudum, ortaokul ve lise Bursa’da, konservatuvarı da Ankara’da okudum. Dolayısıyla o da benim benzer biçimde memleketin hem doğusunu hem batısını görmüş, onları harmanlayarak bizim hikayelerimizi oldukça güzel kaleme almış. Bizim geleneksel Türk tiyatrosunun özelliklerini kullanarak oyunlar yazan Haldun Taner, Turgut Özakman, Bilgesu Erenus, Haşmet Zeybek benzer biçimde oldukça kıymetli yazarlarımız var.”
– “YÜZLERCE KEZ PERDE AÇTIĞIMIZI HATIRLIYORUM”
Oyunda, Türk toplumunun değişik katmanlarından insan hikayelerine yer verildiğini ve evlilik problemininin irdelendiğini aktaran Algöz, “Batı toplumunda artık kimse evlenmek istemiyor. İnsanlar mesuliyet almak istemiyor. Buradaki hikayede anlatılan da devrin şartlarına uygun evlilik hikayesidir. Gazetelere rumuzla evlenme ilanı verilirdi. İnsanlar bir halde evlenmenin yollarını arardı. Günümüzde toplumsal medya ve evlilik siteleri var. İnsanların birbirine erişebilme kolaylığı var.” ifadelerini kullandı.
Algöz, Bursa Devlet Tiyatrolarında Işık Toprak rejisiyle 1986-1987 sezonunda aynı oyunda sahneye çıktığının altını çizerek, sözlerini şöyleki sürdürdü:
“Rahmetli Timur Selçuk’un müzikleriyle oynamıştık. Fazlaca büyük beğeni almıştı. Yüzlerce kez perde açtığımızı hatırlıyorum. Burada da ‘Acaba oyunu modernize etmeye gerek kalmış mıdır?’ diye de aklımdan geçmedi değil. Bu oyunun kıymetli olmasının sebebi onlarca defa oynanmak istenmesinden geliyor. Tüm oyuncuların önü açık. Yazar öyleki güzel denge kurmuş ki her oyuncunun kendine ilişik şarkısı ve blok halinde bir sahnesi var.”
– AFİŞ TASARIMINI CEM YILMAZ YAPTI
Oyunu hem Türkiye’de hem de internasyonal alanda birçok yerde sahnelemek istediklerini kaydeden Algöz, poster tasarımını icra eden Cem Yılmaz’a da teşekkür etti.
Timur Selçuk’un imzası bulunan müziklerde, klarnette Ercan Yalazan, kemanda Ahmet Bekir Bağcı, udda Bayramcan Boy, kanunda Harun Uğur Kaya, ritimde Berat Melemez ve vokalde Şebnem Bilgeer yer aldı.
Oyunun dekor tasarımı Nur Sinem Mete, kostüm tasarımı Burcu Melek Bozan, ışık tasarımı İ.Önder Arık, görsel tasarımı Cihan Kahraman tarafınca yapılmış oldu.
Müzikli oyunun mevzusu özetlemek gerekirse şöyleki:
“İstanbul’un zamanı semtlerinden birinde eskimiş bir evde, kızı Gülsün ile yaşayan İnsaf Hanım, kocasından kalma emekli maaşı ile geçinemeyince kendi kiracı olduğu evin bir odasını Sıtkı’ya kiralar. İçine düşmüş olduğu geçim sıkıntısı ve toplumsal baskılara bir de giderek değişip dönüşen şehir yaşamının zorluğu eklenince İnsaf Hanım, bu sıkışmışlığın içinden kendince bir çıkış yolu bulur ve kızının bir evi, bir güvencesi, bir yuvası olması için ‘Goncagül’ rumuzu ile gazeteye mektup yazar. Sadece ilana talip 261 mektup erişince, hepsiyle görüşmeye yetişemeyeceğini anlayan İnsaf Hanım, kiracısından yardım ister. Sıtkı, anne kıza yardımı kabul eder ve talipliler ile o da görüşür. Sonrasında ise vakalar aniden içinden çıkılmaz bir hale gelir.”
Yoruma kapalı.