Emine Erdoğan Newsweek’e konuştu: “Bizim bir Filistin hayalimiz var”

“Türkiye olarak bu süreçte üzerimize düşen her görevi üstlenmeye hazırız”

SORU: Sık sık duyduğumuz bir diğer eleştiri de bu tür yardımların Hamas’ı ve Gazze’deki diğer Filistinli silahlı grupları destekleme riski taşıdığı yönünde. Türkiye’de bu yardımın sivillere ulaşmasını sağlayacak süreçler var mı? Evet ise bunlar nelerdir?

Emin Erdoğan: 2,5 milyon insanın yaşadığı, yüzölçümü 365 kilometrekare olan ve dünyanın yüzölçümüne göre en yoğun nüfusa sahip kenti olan Gazze’ye sadece 40 günde 25 bin tondan fazla bomba atıldı. Bu, Gazze gibi küçük ama nüfusun yoğun olduğu bir bölgeye iki atom bombasına eşdeğer güçte bir patlayıcının atılması anlamına geliyor. Hastanelerin işlemediği, altyapı sistemlerinin çöktüğü, sığınacak hiçbir yerin olmadığı bir bölgeye gönderilecek insani yardımı tartışıyor olmamız ciddi bir vicdani bakış açısı eksikliğini ortaya koyuyor. Yani meseleye zalimin bakış açısından değil, zalimin bakış açısından yaklaştığınızı gösterin. İsrail’in Hamas’a yönelik gerçekçi ve temelsiz iddiası nedeniyle karşı çıktığı insani yardım, hedef aldığı masum Filistinliler için bir seçim değil, bir ölüm kalım meselesidir. İsrail’in Gazze’deki Filistinlileri göçe zorlayıp topraklarını gasp etme gibi bir planı yoksa ve bugüne kadar imzalanan BM kararları ve anlaşmaları uyarınca Filistinlilerle barış içinde yaşamak istiyorsa bu konudaki kararlılığını sürdürmesi gerekirdi. Hamas’a olan nefretinden ziyade Filistinlilerin haklarını koruyor. Ancak maalesef bugüne kadar en üst düzeyde yapılan açıklamalar, asılsız suçlamalarla gerçekleştirilen saldırılar ve işlenen savaş suçları, İsrail’in barıştan ziyade savaş, çatışma ve kendisine getireceğini düşündüğü siyasi ve askeri avantajları aradığını gösteriyor.

Filistinlileri tamamen insanlıktan çıkaran, kendileri gibi olmayanları değersizleştiren, yok etmek isteyen ayrımcı, intikamcı ve nefret dolu bir zihniyet sergiliyorlar. Bu savaşı yürüten İsrail Savunma Bakanı, Filistinlileri “hayvanlara” benzetebiliyor ve Batı medyasında bu insanların açıkça işlediği suçlar, Filistin’e insani yardım gönderilip Hamas’a gönderilmesi olasılığı kadar tartışılmıyor.

Ancak adil, kalıcı ve sürdürülebilir bir barış istiyorsak genç Filistinlilere ölüm ve öldürülme dışında insan onuruna yakışan bir gelecek imkânı sunmalıyız. Evi füzelerle yıkılan, sığındığı Birleşmiş Milletler tesisi bombalanan, saldırılarda ailesini kaybeden, gidecek güvenli hiçbir yeri olmayan, hastane bile bulamayan bir çocuk ne hayal edebilir geleceğe? yaralarını tedavi etmek için geleceğe dair bir hayalin var mı? Ya da yaşadığı bu korkunç zulme karşı nasıl tepki vermeli? En temel insan haklarından mahrum; Acı, kayıp ve ölümle çevrili genç bir Filistinlinin buna karşılık olarak şiddeti seçmemesi nasıl mümkün olabilir? Bilge lider Aliya İzzet Begoviç’in Bosna’da yaşanan zulümler için “İntikamın değil, adaletin peşinde olacağız” sözleri, kalıcı barışın sırrını gösteriyor. Kaybını en az 10 kişiyi daha öldürerek telafi eden karanlık zihniyete karşı çıkmalı, bölgede herkes için adil bir barışın tesis edilmesi için çalışmalıyız. Çözüm açık: 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan, toprak bütünlüğüne sahip egemen bir Filistin devleti yaratılmalıdır.

Türkiye olarak bu süreçte üzerimize düşen her türlü görevi üstlenmeye hazırız. Şu anda Filistin’deki insani krizin durdurulması ve Mısır başta olmak üzere bölge ülkeleriyle işbirliğimizin artırılması amacıyla uluslararası toplum nezdinde yürütülen çalışmalara öncülük etmeyi hedefliyoruz. Bu çerçevede uluslararası kuruluşlarla iş birliği yaparak ateşkesin bir an önce sağlanması ve böylece Gazze’nin çocuklarına ve halkına umut dolu bir gelecek vaat edecek şekilde yıkıntılardan yeniden inşa edilmesi için elimizdeki tüm imkanları seferber edeceğiz.

Yoruma kapalı.

uaeupdates.com deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler seo paket