Demirtaş’ın özel jetle Diyarbakır’a götürülmesi ve AKP’nin HDP ziyareti bölgede nasıl karşılandı?

Selahattin Demirtaş

Kaynak, HDP

Hakkaniyet ve Kalkınma Partisi (AKP) başörtüsü mevzusunda hazırlanacak anayasa değişikliği için 5 Kasım’da HDP’yi de ziyaret etti. 

Partinin eski milletvekilleri dahil bu ziyareti eleştirenler oldu. Bu tartışmalar devam ederken, HDP’nin eski eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın, kalp krizi geçiren babasını ziyaret etmek için Hakkaniyet Bakanlığı’nın özel izniyle Diyarbakır’a getirilmiş olduğu açıklandı. 

Demirtaş özel jetle sağlanan bu görüş olacağı için, “Haksızlıklar ve hukuksuzluklar artarak devam ederken beni değil jetle Diyarbakır’a, mekikle Mars’a da götürseler durum değişmez” dedi.

Yedi gün arayla yaşanmış olan bu gelişimleri, AKP’nin siyasal hamlesi olarak değerlendirenler de var, seçime dönük Kürt seçmene bir ileti olarak yorumlayanlar da.

Bu gelişmelerin Diyarbakır’da nasıl karşılandığını kentteki siyasal parti temsilcileri ve sivil cemiyet kurumlarının temsilcilerine sorduk.  

Muhammed Şerif Aydın ”HDP’ye örgütle olan yakınlığı sebebiyle mesafeli durduk”

AKP Diyarbakır İl Başkanı Muhammed Şerif Aydın, meşru zeminde politika icra eden partilerle diyaloğun olması gerektiğine inandığını söylemiş oldu ve HDP’ye meydana getirilen ziyaretin kıymetli bulunduğunu belirtti.

Bölgede etkili olan bu iki partinin görüşmesinin, pozitif karşılandığını söyleyen Aydın ”İki siyasal partinin meşru politika zemininde tüm ülkenin kanayan yarası olan demokrasi ve özgürlük probleminin anayasal güvenceye alma mevzusundaki iradesi için meydana getirilen teması mühim buluyor ve bölgeye de mühim katkılar sunacağına inanıyoruz’’ dedi.

HDP’nin çözüm sürecinden sonrasında bir ekip uygulamaları, düşünce ve açıklamaları ile meşru politika zemininden uzaklaştığını öne devam eden Aydın, bölgesel ve ulusal politikalarda meşru zeminde politika icra eden HDP’ye ön yargı ya da mesafelerinin olmadığını ekledi.

‘’HDP meşru politika zemininde kendini örgütün çizgisinden koruduğu müddetçe de siyasal bir muhatap olarak alınabilmeli ve bu durumun tüm Türkiye’de organik karşılanması gerekmektedir” diyen Aydın, Demirtaş’ın babasını ziyaretinin de ”insani bir durum” bulunduğunu söylemiş oldu ve bunun siyasal bir araç-gereç olarak kullanılmaması icap ettiğini altını çizdi. 

Aydın, bu gelişmelerin seçime yönelik adımlar olduğu yönünde meydana getirilen yorumları da ”itibarsızlaştırma çabaları” olarak vasıflandırdı.

”HDP’nin ’nin kendi iç işleyişi ve örgütle olan yakın tandası sebebiyle mesafeli durduk” diyen Aydın, şu şekilde devam etti:

”Ortada meşru zeminde hareket eden bir parti var ise, anayasal düzlemde hareket ediyorsa muhatap alınmalı, bu devam eder mi etmez mi, bunu belirleyecek olan HDP’nin kendisi olacak. HDP eğer bu temasları doğru okuyup örgütün fiil ve pratiğinden soyutlayıp demokratik düzlemde bir siyasal partiye evrilirse bu tür mevzularda görüşmelerimiz olacaktır.” 

AKP Diyarbakır İl Başkanı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘Kürt problemi yoktur’ açıklamalarının da yanlış yorumlandığını savundu. 

AK Partinin 20 senelik iktidarında, Kürt meselesinin çözümü için devrim durumunda değişimlere imza attığını söyleyen Aydın, 24 saat gösterim icra eden TRT Kürdi ve cezaevlerinde kürtçe konuşulması yönünde atılan adımları buna örnek gösterdi. 

”HDP’nin de şu an kendileriyle birlikte hareket etmiş olduğu partilere karşı bu adımlar atıldı. Sayın Cumhurbaşkanı ‘Kürt meselesi yoktur” derken Kürt meselesini oluşturan tüm sorunların, devlet içindeki 90 senelik zihniyetin yarattığı sorunların AK Parti tarafınca birer birer çözüldüğü, geride bırakıldığını kastediyor’’ dedi.

Atılan bu adımların anayasal güvencede olmadığını hatırlatan Muhammed Şerif Aydın, ihtimaller içinde bir iktidar değişikliğinde bu hakların geri alınabileceğini belirtti ve HDP’nin Kürtlerle ilgili kalıcı adımların sağlanması için bu mevzuya öncelik vermesi icap ettiğini söylemiş oldu:

“Kürt meselesiyle ilgili mevcud sorunları çözen partinin karşısında durarak ya da  bu iktidarı devirmek için yol ve yöntem geliştirmek asla Kürtlerin hayrına değil. HDP şunu sormalı, Kürtlerle ilgili atılmış adımların anayasal güvenceye alınması mı yoksa kıyıda köşede kalmış, kim bilir ilerde yapılacak olan ve sadece AK Parti iradesinin çözebileceği gerçeği varken onunla kavga edip yapılmış olanları asla edip anayasal güvenceden uzak tutmak mıdır?”

“HDP müzakereyi esas almış bir partidir”

AKP'nin HDP ziyareti

Kaynak, Twitter

HDP Diyarbakır il Eş Başkanı Zeyyat Ceylan, HDP’ye meydana getirilen ziyaretin pozitif bulunduğunu söylemiş oldu, buna karşılık Demirtaş’ın babasını ziyaretinin de, ‘lütufmuş şeklinde’ lanse edilmesine karşı olduklarını belirtti.

HDP’nin, başörtüsünü özgürlüklerden meydana gelen temel bir hak olarak ele aldığını söyleyen Ceylan, toplumun çıkarına ve inancına gore yaşamayı esas olan özgürlüklerden yana olduklarını kaydetti:

‘’Bizim tutumuzda herhangi bir değişkilik olmadı, biz AKP’ye gitmedik; haklı olduğumuz için halkın bizlere olan teveccühünden dolayı onlar bizlere gelmek mecburiyetinde bırakıldı. Bunu fazlaca sağa sola çekmenin anlamı yok, büyütmeye de gerek yok fakat HDP’yi ziyaret etmek fena mü aksine, HDP’ye devamlı her koşulda diyalog ve müzakereyi esas almış bir partidir”

Partisinin senelerdir ‘’kriminalize edildiğini” korumak için çaba sarfeden Zeyyat Ceylan, uzun bir zamandan sonrasında meydana getirilen bu ziyareti bir süreç değişikliği şeklinde yorumlayan kesimlerin bulunduğunu hatırlattı.

Ceylan, “Bahçeli Meclis’te kalmamamız icap ettiğini söylemiş oldu. Biz durduğumuz yerdeyiz, tavır değişikliği yok ve bizde de büyük bir beklenti yok fakat olması ihtiyaç duyulan tüm partilerin, hem Kürt problemi hem de Türkiye’nin öteki meseleleri için diyalogda kalması… Diyaloğu da biz değil onlar kesmişti ‘’

”Terör örgütleri ile mesafe korunmadığı için temas kesildiği” şeklinde meydana getirilen değerlendirmeye tepki gösteren Ceylan, ”Kürtlere terörist denmesine hiçbir süre kabul etmiyoruz, asla kimse kürtleri, partimizi, değerlerimizi kriminalize edemez. O tür değerlendirmeleri ciddiye almıyoruz’’ diye cevap verdi ve tutum değişikliğine gitmesi gerekenlerin “egemenlerin” bulunduğunu savundu.

“Demokratik siyasete, seçilmişlerimize saygı göstermeyi öğrenmeliler, yoksa bir tek demokratik politika değil, hepimiz sorun yaşar. Şu an en büyük sıkıntıyı da AKP ve MHP yaşıyor o yüzden bizlere yönelik değerlendirmelerde hepimiz haddini bilmeli.”

İstiklal caddesindeki saldırının halk içinde ‘7 Haziran 1 kasım 2015 seçim sürecinde sivillerin içinde patlatılan bombalı saldırıları hatırlattığını söyleyen ceylan, şu şekilde devam etti:

”O sürecin yarattığı siyasal iklim ortada, cemiyet negatif vakaları da çözümleme edebilecek deneyime haiz. Seçim sürecinde her siyasal parti gelişimleri kendi lehine çevirmek için manevralar yapabilir fakat dileğimiz o ki seçim süreci tehlikeli gelmişlerin yaşanacağı bir süreç olmasın, her insanın demokratik bir zeminde hem düşüncesini özgürce ifade edebildiği, siyasetini özgürce yapabildiği, demokratik sürecin özgürce sandığa sirayet etmiş olduğu bir seçim süreci olmasını temeni ediyoruz.” 

“Niçin tutuklu bulunduğunu sormanın daha doğru”

Dicle Toplumsal Araştırmalar Merkezi (DİTAM) Başkanı Mehmet Vural da niyet okumaktan ziyade bu ziyaretlerin doğru olup olmadığına bakmak icap ettiğini söylemiş oldu. 

HDP’nin milyonlarca insanı Meclis’te temsil eden legal bir parti bulunduğunu hatırlatan Vural ” Yanlış olan, bunu reddedip düşmanlaştırmak” dedi.

Son on yılda siyasete düşmanlaştırıcı bir dilin hakim bulunduğunu söyleyen Vural, HDP üstünden de ‘tüm Kürtleri karşısına alma tavrı var’’ dedi.

20 yılda topluma mal olan AKP’nin “dar ve milliyetçi kalıplarla’” hareket etmesinin yanlış bulunduğunu söylemiş oldu. 

Vural, “Türkiye’nin dörtte birlik nüfusuna haiz Kürt halkını düşmanlaştıran, rededen  bir dil kullanamazsın. HDP’ye meydana getirilen ziyaret doğru bir hareket. Anlaşmayabilirsiniz, uzlaşmayabilirsiniz fakat diyalog kapısının açık olması lazım” dedi.

Mehmet Vural, Selahattin Demirtaş’ın hasta babasını ziyaretini sorgulamak yerine, niçin tutuklu bulunduğunu sormanın daha doğru olacağını savundu:

“Tüm dünya biliyor ki, AK Parti ve Erdoğan’a karşı olan husumetten dolayı Demirtaş içerde tutuluyor. Anne ve babası kalp krizi geçiren bir tutuklunun onlarla görüşmesi de oldukça organik bir durum. Doğrusu burda iyi ya da fena niyet aramak doğru değil fakat meydana getirilen bu iş doğru mudur, bence fazlaca doğru bir karar. Bir tek Demirtaş değil, öteki tüm tutukluların da böylesi durumda yakınlarıyla görüşmesi gerekir.”

Türkiye siyasetinin değişmesine en fazla gereksinim duyan partinin AKP bulunduğunu korumak için çaba sarfeden Mehmet Vural, bunun için ”düşmanlaştırıcı, reddedici, ayrımcı dili terk etmesi” gerektiğine savundu ve ”Oldukça dar bir milliyetçi grubun haricinde kim bu dile alkış tutuyor ki?’’ diye sordu.

Dar milliyetçiliğin, kısa vadeli hırsların siyasette öne çıktığını söyleyen Mehmet Vural, bu durumun bazen muhalefette de görüldüğünü tespitine yer verdi. 

”AKP Kürt oylarıyla ilgili arayışta”

Diyarbakır sokakları

Diyarbakır’da etkinlik yürüten Kürt Emekleri Merkezi’nin direktörü Kurtulma Ruhavioğlu da son gelişmelerin Kürt seçmen nezdine bir davranış değişikliği yaratmayacağını savundu.

Ruhavioğlu, ‘’Fakat hala AK Parti’ye oy vermeye devam eden seçmen bir miktar memnun zira AK Parti’nin kendilerinin oy verdiği parti olmaktan uzaklaştığı, MHP’leştiği durumdan rahatsızlar. Esas bundan memnun olanlar AK Parti’deki elitler, Kürt erkek oyuncular. Şundan dolayı sokağa çıkarken bir meşruiyet alanı inşa ediliyor. Buna karşılık HDP seçmeninde bir değişkilik yok ve büyük resimde de Cumhurbaşkanı’nın HDP’ye yaklaşımı değişmedi” diyor.

Ruhavioğlu, seçime doğru giderken, AKP’nin Kürt oylarıyla ilgili bir arayışta  bulunduğunu fakat aradığını bulamadığını savundu:

”Bir taraftan bu son gelişmeler, bir taraftan İYİ Partiye ‘Orası ulusal masa değil o masadan kalkın’ açıklaması aslen sıkışmışlığını gösteriyor. Hem HDP hem de İYİ Parti’yi Altılı Masad’an uzaklaştırıp kendi yanına çekmeye çalışıyor. Fakat bu durum, AK Parti’nin mecra alanın geniş olmasıyla beraber politika etme becerisinin zayıfladığını da gösteriyor zira ne HDP’den ne İYİ Parti’den pozitif yanıt alabildi.”

Altılı Masa’nın Kürtlerle ilgili kırılganlığının Erdoğan tarafınca keşfedildiğini söyleyen Ruhavioğlu, ”Eroğan bu kırılganlık üstünden masayı dağıtmak istiyor” yorumunu yapıyor.

Yoruma kapalı.

Bebek Bakıcısı
uaeupdates.com deneme bonusu veren siteler deneme bonusu veren siteler deneme bonusu seo paket casibom