Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, 28 Mayıs’ta yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci turuna ilişkin A Haber’e önemli açıklamalarda bulundu.
İşte o açıklamaların başlıkları;
SEÇİMİN İKİNCİ TURUNUN SON 3 GÜNÜ
Yüksek bir katılım bekliyoruz. En büyük sorunumuz Cumhurbaşkanımızın baştan açıkladığı ikinci tur, bununla yetinmeyelim. İkincisi, zafer coşkusuna kapılmayalım.
“YENİLENMEYİN”
Çünkü insanlar son düdüğü çalacak ve son kararı insanlar verecek. Bu yönde çalıştık. Sahada gördüğümüz şey, herhangi bir rehavetin olmadığı ve olmayacağıdır. Ama şu anda yapmaya çalıştığımız şey, tüm ilk tur seçmenlerimizi sandık başına götürmek ve daha önce bize oy vermemiş veya sandık başına gelmemiş seçmenleri oy kullanmaları için getirmek. bizim için. Çok daha fazlasını bekliyoruz. Ama bu rehavete kapılacağımız anlamına gelmiyor. Bu yine de bir garanti olmadığı anlamına gelmez.
“28 MAYIS TÜRKİYE İÇİN ÇOK ÖNEMLİ”
Bu nedenle son saniyeye kadar var gücümüzle çalışacağız. Tüm seçmenlerimizin sandığa gitmesi ile ilgili olarak bu çağrımı tüm vatandaşlarımıza bir kez daha tekrarlamak istiyorum. Seçimlere gitmek zorundayız. Oyumuzu vermek zorundayız. Bu sadece bir vatandaşlık görevi değil, bunun da ötesinde Türkiye’nin geleceği, sizin geleceğiniz, çocukların ve gençlerin geleceği ile ilgili bir karar alacağız. Dolayısıyla Pazar günü alınacak bir karar sadece güven ve istikrar açısından değil, Türkiye’nin gelişmesi, bölgesinde ve dünyada söz sahibi olması açısından da çok önemli. Gelin bu tarihi 28 Mayıs’ta birlikte yazalım. Umarım bu zaferi birlikte bitirebiliriz.
YURTDIŞINDAKİ SINAVDAN GEÇTİ
Yurtdışındaki sonuçlarımız da ülke hakkında bazı ipuçları taşıyor. Yurt dışında da rehavet olabileceği konuşuluyordu. Ama çok şükür birinci turda 1 milyon 839 binden ikinci turda 1 milyon 895 bine çıktık. Yurt dışında muhteşem bir performans sergiledi, şimdi sıra bizde.
Sinan Ogan, müzakere etmeden prensipte tartıştı.
“ADAMIN YÜZÜ BİRAZ YANMIŞ”
Konumuz Ümit Özdağ değil. Konumuz cumhurbaşkanlığı seçimleri ve muhatabımız Ümit Özdağ değil. Muhatabımız Kılıçdaroğlu. O da birlikte olmakla ilgili bazı kurgular arıyor. Burada değerlendirilmesi gerekir. İmzaladıkları protokolün 7. maddesine baktığınızda vatandaşa karşı şeffaflık ve açıklık konusunda tam mutabakat var diyor. Kendi partisi için şeffaf olmayan gerçekleri partnerine söylemeyen ve “aldatıyorsak kendi seçmenimizi kandırıyoruz” diyecek kadar açık itiraf eden bir siyasi parti cumhurbaşkanı adayının protokolüne baktığınızda utanırım. eğer gerçekten bu protokolün bir üyesi olsaydım. Yüzüm kızarıyor.
“BU ÇOK UTANÇSIZ”
Bu yazıları tersten okuduğunuzda şeffaflık yok ki size şeffaf gelsin. Yazmak için yazılmıştır. CHP’nin Anayasa’nın ilk 4 maddesi ve 66. maddesi hakkında söyleyecek sözü yok. CHP’ye oy veren, vatanını milletini seven, yani cumhuriyetin kuruluşuna ilişkin ilk 4 maddenin değiştirilmesi riskini göze alan (‘Bunu değiştireceğim’ diye açıklama yapmışlar) vatandaşlarımıza sesleniyorum. Yeni ittifak mı kurmaya çalışıyorsunuz bunu buraya koymak istiyorlar İttifak ortağı bunu buraya girerek CHP’ye güvenmediğini ortaya koyuyor Değişmeyi risk olarak görüyor HDP çıktı açıktan söyledi “Cumhuriyeti yıkıp yeniden kuracağız” yani bu yazı size güvenmiyorum diyor, içinizi rahatlatmak istiyor. Bu aslında utanılacak bir şey. CHP’ye oy veren sağduyulu vatandaşlar hesap vermeli. Hesap vermek, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a evet demek demektir.
Yoruma kapalı.