Kaynak, Reuters
Avustralya, Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıma kararını geri aldı. Filistin Yönetimi karardan memnun. İsrail’den meydana getirilen açıklamada ise “Karardan dolayı derin hayal kırıklığı yaşıyoruz” denildi.
Avustralya Dışişleri Bakanı Penny Wong, dört yıl ilkin eski Başbakan Scott Morrison dönemine alınan kararın barışı baltaladığını ve Avustralya’yı öteki ülkelerden ayrıştırdığını söylemiş oldu.
Bakan Wong, İsrail için dostluklarının “sarsılmazlığına” vurgu yapmış oldu ve Avustralya’nın büyükelçiliğinin Tel Aviv’de kalacağını belirtti.
Kudüs’ün statüsü, İsrail ile Filistin arasındaki en tartışmalı konulardan biri.
İsrail Başbakanı Yair Lapid ise Avustralya’da bu kararın “medyadaki yanlış bir habere telaşlı bir cevap olarak” alındığını söylemiş oldu ve “Avustralya hükümetinin öteki meseleleri daha ciddi ve profesyonelce yönetmesini” umduklarını belirtti.
İsrail Dışişleri Bakanlığı açıklamasında, “Kudüs, İsrail’in sonsuz parçası ve başkentidir ve bunu hiçbir şey değiştiremez.” ifadeleri kullanıldı.
Eski ABD Başkanı Donald Trump, Amerikan dış politikası açısından köktencilik bir adımla, 2017’de Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanımıştı.
Internasyonal çapta eleştirilen kararın peşinden ABD Büyükelçiliği Mayıs 2018’de Tel Aviv’den Kudüs’e taşınmıştı.
Bundan aylar sonrasında, Avustralya’nın o zamanki Başbakanı Scott Morrison, benzer bir karar açıklamıştı.
Morrison, Avustralya’nın Batı Kudüs’ü başkent olarak derhal tanıyacağını sadece bir sulh anlaşması sağlanana kadar büyükelçiliğini Tel Aviv’de kalacağını belirtmişti.
Morrison, bu yıl Mayıs ayında meydana getirilen seçimleri kaybetmişti.
Avustralya Dışişleri Bakanı Penny Wong, eski hükümetin Avustralya’daki seçimler öncesinde Yahudi seçmenleri kazanmak için almış olduğu sonucu “iki yüzlü bir oyun” olarak nitelendirdi ve şunları söylemiş oldu:
“Morrison’ın politika oyunlarının Avustralya açısından taraf değişikliğiyle sonuçlanmasından ve bu değişikliklerin Avustralya toplumunda bu mevzuyu derinden önemseyen birçok insanda yarattığı sıkıntıdan dolayı üzgünüm” dedi. Bakan, Kudüs’ün statüsü mevzusunda, ülkesinin daha önceki tutumuna döndüğünü teyit etti. Buna bakılırsa Kudüs’ün statüsü İsrail ile Filistin halkı arasındaki sulh müzakerelerinin bir parçası olarak ele alınması ihtiyaç duyulan bir sual.
Kaynak, PA Media
İngiltere, İsrail Büyükelçiliği’ni Kudüs’e taşımayı düşünüyor
Öte taraftan İngiltere de İsrail Büyükelçiliği’ni Kudüs’e taşımayı düşünüyor.
Geçen ay İsrail Başbakanı Yair Lapid ile görüşen İngiltere Başbakanı Liz Truss’ın İngiltere Büyükelçiliğinin Kudüs’e taşınmasını değerlendirdiği belirtilmişti.
Filistinliler, İngiltere’nin bu önerisini “internasyonal hukukun açık ihlali” olarak nitelendirmişti.
Kudüs’te ABD haricinde Honduras, Guatemala ve Kosova’nın büyükelçilikleri var.
İsrail Kudüs’ü “sonsuz ve bölünmemiş” başkenti olarak görüyoır. Filistinliler ise 1967’deki 6 Gün Savaşı’nda İsrail tarafınca işgal edilen Doğu Kudüs’ü gelecekteki devletlerinin başkenti olarak nitelendiriyor.
Kudüs’ün statüsü, İsrail-Filistin çatışmasının merkezindeki bir mevzu.
İsrail’in Kudüs üstündeki egemenliği hiçbir süre internasyonal olarak tanınmadı ve 1993 İsrail-Filistin sulh anlaşmalarına bakılırsa, Kudüs’ün nihai statüsünün sulh görüşmelerinin sonraki aşamalarında tartışılması gerekiyor.
Yoruma kapalı.