AKP’nin “başörtüsüne anayasal güvence” paketinde neler yer alacak?

AKP’nin başörtüsüne anayasal güvence paketinde neler yer alacak?

Kaynak, Getty Images

Ayşe Sayın, Ankara

Hakkaniyet ve Kalkınma Partisi’nin (AKP) başörtüsüne “anayasal güvence” sağlamaya dönük mini anayasa değişikliği paketi şekillenmeye başladı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın paketin “anayasa hukukçularının görüşleri alınarak olgunlaştırılması” yönündeki talimatı doğrultusunda, partinin hukukçu kurmaylarının hafta süresince emek vererek teklif metnine son biçimini vermesi planlanıyor.

Parti yönetimi birden fazla seçenek üstünde çalışırken ağırlıklı görüş;  başörtüsüne anayasal güvence için 10 ve 24’üncü, ailenin korunması sebebi öne sürülerek de  41’inci maddenin değiştirilmesi yönünde.

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun 3 Ekim’de Twitter hesabından, başörtüsüne ‘yasal güvence’ çağrısına, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın geçen haftaki grup toplantısında, “anayasal güvence” hamlesiyle karşılık vermesinin peşinden, politika gündemi bir kez daha “başörtüsü tartışmasına” kilitlendi.

Erdoğan’ın, “ailenin korunmasını” da içerecek şekilde bir anayasa değişikliği teklifini “hızlıca” hazırlamaları için “yönerge verdiğini” duyurduğu Hakkaniyet Bakanı Bekir Bozdağ ve partinin hukukçu kurmayları geçen hafta çalışmalara başladı.

Anayasa hukukçuları ve bazı sivil cemiyet örgütlerinin de görüşleri alınarak hazırlanan emekler, hafta başlangıcında meydana getirilen kabine toplantısında Bakan Bozdağ tarafınca Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bilgisine sunuldu.

Sadece hazırlanan taslak metnin, bazı anayasa hukukçularının uyarısı üstüne tekrardan değerlendirilmesi sonucu alındı.

Edinilen bilgiye nazaran Erdoğan da teklif metninin anayasa hukukçularının görüşleri doğrultusunda “olgunlaştırılması”nı istedi.

Üç madde öne çıktı

AKP’nin hukukçu kurmayları, dün de bir araya gelmiş olarak, mini paket üstündeki emekleri sürdürdü.

Edinilen bilgiye nazaran mini paket, Erdoğan’ın da grup toplantısında işaret etmiş olduğu şekilde “başörtüsü” ve “ailenin korunmasını da içerecek şekilde hazırlanacak.

Partide ağırlıklı görüş, başörtüsüne anayasal güvence için “kanun önünde eşitlik” ilkesini düzenleyen 10, “din ve vicdan özgürlüğü”ne ilişkin 24’üncü maddelerinde değişim yapılması yönünde. 

10’uncu maddede, 2008’de meydana getirilen değişim esas alınmakla beraber, “kamu hizmeti alan ve kamu hizmeti veren” açısından, kanun önünde eşitliğin daha net olarak tanımlanabileceği ifade ediliyor.

Anayasa Mahkemesi’nin iptal etmiş olduğu 2008’de meydana getirilen anayasa değişikliğinde söz mevzusu maddeye, “Devlet organları ve yönetim makamları, tüm işlemlerinde kanun önünde eşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadır” hükmü konulmuştu.  

Anayasa’nın “din ve vicdan hürriyeti” başlıklı 24’üncü maddesinde kimsenin eğitim ve emek verme yaşamında, kılık giysisinden dolayı “ayrımcılığa doğal olarak tutulamayacağına” ilişkin yargı konulması  üstünde duruluyor. Ek olarak üniforma, cübbe giyerek mesleğini yapanların da bu kıyafetlerinin bütünlüğünü bozmayacak şekilde başörtüsü kullanmasına ilişkin düzenleme de yapılabileceği belirtiliyor.

Parti kulislerinde bu mevzuda, “Hakimler, genç kızların taktığı benzer biçimde çiçekli başörtüsü yerine cübbesine uygun şekilde başörtüsü kullanabilir” örneği veriliyor.

İptal gerekçeleri de dikkate alınacak

Yeni anayasa teklifi hazırlanırken, Anayasa Mahkemesi’nin 2008’deki iptal gerekçeleri de dikkat alınıyor.

Anayasa değişikliği ile ilgili sadece “biçim denetimi” yapması ihtiyaç duyulan Anayasa Mahkemesi’nin “yapılacak anayasa değişikliklerinin” Anayasa’nın başlangıç ve değiştirilmesi dahi teklif edilemeyen ilk dört maddesindeki ilkelere, bilhassa laiklik ilkesine aykırı olamayacağı sebebi öne sürülerek iptal sonucu verdiğine dikkat çekiliyor. 

Bu çerçevede, bazı milletvekillerinin AYM’nin “içerik denetimi”ni engelleyici hükümler konulmasını önerilmiş olduğu öğrenildi. Yansıyan bilgilere nazaran toplantılara katılan bazı milletvekilleri ise anayasanın başlangıç bölümünde değişim gerekebileceği görüşünü dile getirdi. Sadece, bu şekilde bir değişim, yeni bir münakaşa başlatacağı için, teklif metninde yer alması beklenmiyor.

Aile korumaya “eşcinsel birlikteliği” öne sürülen nedeni

Erdoğan’ın isteği doğrultusunda, “aileyi güçlendirme ve koruma” sebebi öne sürülerek Anayasa’nın 41’inci maddesinde değişim planlanıyor. Bu şekilde bir değişikliğe gerek duyulmasının sebebi olarak, Anayasa ve Uygar Kanun’da “LGBTİ bireylerin evlenmesini yasaklayan bir yargı olmaması” gösteriliyor.

Bazı AKP kurmayları, dünyada “eşcinsellik ve cinsiyetsizleştirme akımlarının yaygınlaşmaya başladığını” savunarak, tedbir alınmazsa yakın gelecekte Türkiye’de “nesillerin devamlılığının tehlikeye girebileceğini”  savunuyorlar.

Bu çerçevede, 41’inci maddedeki “Aile, Türk toplumunun temelidir ve eşler içinde eşitliğe dayanır” hükmünün, “aile hanım ve adamın birlikteliğinden oluşur” şeklinde değiştirilmesi öneriliyor. Sadece bu düzenlemenin pakette yer alıp almayacağı net değil. AKP kurmayları, muhalefetin itiraz etmesi halinde, değişikliğin başörtüsüne anayasal güvence ile sınırı olan kalabileceğini ifade ediyorlar. Sadece bu konudaki son sözü de Erdoğan’ın söyleyeceği anımsatılıyor.

Uygar Kanun formülü de gündemde

Anayasa değişikliği ile ilgili meydana getirilen toplantılarda ailenin korunmasına ilişkin anayasa değişikliğinden vazgeçilmesi halinde ise Uygar Kanun’da değişim yapılarak “eşcinsel evliliklerin önlenmesi” formülü de gündeme geldi. Bu çerçevede “Evlenme engelleri” başlıklı 129. Maddede değişim yapılabiceleği ifade ediliyor.

Söz mevzusu madde, “Üstsoy ile altsoy içinde; kardeşler içinde; amca, dayı, hala ve teyze ile yeğenleri içinde, kayın hısımlığı meydana getirmiş olan evlilik sonlanmış olsa bile, eşlerden biri ile ötekinin üstsoyu yada altsoyu içinde; evlat edinen ile evlatlığın yada bunlardan biri ile ötekinin altsoyu ve eşi içinde” evlenmeyi yasaklıyor. Evlenme yasağına “aynı cinsiyetten kişiler”in de eklenebileceği ifade ediliyor.

Muhalefete sunulacak

AKP, hazırladığı teklif metnine, ittifak ortağı MHP ile son şeklini verdikten sonrasında başta yasa değişikliği teklifini hazırlayan CHP olmak suretiyle, karşıcılık gruplarının da görüşüne sunacak.

Yalnız başörtüsüne anayasal güvence içeren bir anayasa değişikliğinin, metnin ortaklaştırılması halinde en yüksek oyla ve referanduma gerek kalmadan geçmesi kuvvetli olasılık olarak görünüyor. Sadece “ailenin korunması” önerisinin muhalefeti bölebileceği yorumu yapılıyor.

Hatta karşıcılık kulislerinde Erdoğan’ın bu öneriyi, “Altılı masada çatlak yaratmak için” koyduğunu savunanlar da var.

AKP’nin seçime giderken, İstanbul Sözleşmesi’ne karşı olan Mutluluk Partisi benzer biçimde tutucu tabana haiz partileri tutum almaya zorlarken, karşı  çıkan partilere de “eşcinselliği savunuyorlar” söylemi üstünden hedef alma taktiği izleyeceği yorumları yapılıyor.

Karşıcılık “paketten düşürme” taktiği izleyebilir

Kulislerde, AKP’nin, 41. madde değişikliğinde ısrarcı olması halinde ise muhalefetin bu düzenlemeyi paketten düşürme taktiği izleyeceği konuşuluyor.

Anayasa değişikliklerinin referandum koşullu kabulü için bile minimum 360 milletvekilinin “kabul” oyu kullanımı gerekiyor.

Sadece AKP ve MHP’nin iskemle sayısı 335’te kalıyor.

Karşıcılık partilerinin, yalnız başörtüsü ile ilgili düzenlemelere destek verip ailenin korunmasına ilişkin maddeye ret oyu kullanarak, bu düzenlemeyi paketten düşürmesi olasılık dahilinde görülüyor. 

Yoruma kapalı.