ABD, Kuzey Akım sızıntılarından ötürü Rusya’yı suçladı

ABD Enerji Bakanı Jennifer Granholm, bu hafta Kuzey Akım boru hatlarında meydana gelen sızıntıları “sabotaj eylemi” olarak tanımladı ve sebebi hakkında soruşturma yürütüldüğünü deklare etti. Rusya suçlamaları “aptalca” olarak nitelendirirken Rus basınında sabotajın arkasında ABD’nin olduğu iddiaları ve “yeni dünya savaşı” olasılıkları tartışıldı.

Granhold açıklamasında herhangi bir kanıt sunmadı sadece, “Bu olayların yaşanması rastlantı olması imkansız” dedi.

Kremlin ise suçlamaları reddetti ve sabotaj iddiasının “absürt ve aptalca” bulunduğunu söylemiş oldu.

Putin’in dün Cumhurbaşkanı Erdoğan ile yapmış olduğu telefon görüşmesinden sonrasında meydana getirilen açıklamada, Rusya tarafınca şu ifadeler kullandı:

“Rusya Devlet Başkanı, Kuzey Akım 1 ve Kuzey Akım 2 naturel gaz boru hatlarına yönelik benzeri görülmemiş sabotaj, daha doğrusu, internasyonal terör eylemi hakkında temel bir değerlendirme yapmış oldu. Rusya’nın bu mevzuyu BM Güvenlik Konseyi’nde acilen münakaşaya açacağı kaydedildi.”

Rusya Dışişleri Bakanlığı, daha ilkin boru hattının dönem dışı kalmasından ABD’nin yarar elde edeceğini şundan dolayı kendi naturel gaz satışlarını artırabileceği öne sürmüştü.

Beyaz Saray Rusya’nın suçlamalarını reddetti.

Oxford Enerji Araştırmaları Enstitüsü’nden Mike Fulwood’a nazaran bu, “muhtemelen bir sabotaj”.

Fulwood, kuramsal olarak mümkün olsa da kısa süre içinde oldukça sayıda sızıntının “kazara göründüğünü” düşünmediğini söylüyor.

Penn State Üniversitesi’nden enerji mühendisliği uzmanı Profesör Russell Johns’a nazaran, denizin dibindeki yüksek su basıncı patlamayı zorlaştırıyor.

Russell, “Rusların kendi boru hattını patlatmış olmaları ihtimaller içinde değil. İkmalleri durdurmak isteselerdi boru hattı girişine giden gazı kesebilirlerdi” diyor.

Rusya’da 29 Eylül’de piyasaya sürülen talk show’larda Baltık Denizi’ndeki Kuzey Akımı boru hatlarındaki patlamaların arkasında ABD ve İngiltere’nin olduğu yönündeki iddialar desteklendi.

Minimum iki programda, patlamaların Batı’nın Rusya’ya karşı “ekonomik harbinde” yeni bir aşama olduğu ve yeni bir dünya savaşına yol açabileceği öne sürüldü.

Programlardaki sunucular ve uzmanlar, İngiltere basınında yer edinen ve Rusya’nın kasıtlı olarak boru hatlarına zarar vermiş olabileceğine dair iddialara yer veren haberlerle alay etti.

Rusya’da devlet kontrolündeki Kanal Bir’de piyasaya sürülen Vakit Gösterecek adlı programın sunucusu Ruslan Ostaşko, öteki sunucu ve yorumcularla beraber patlamalarda Batı’nın, büyük olasılıkla ABD ve İngiltere’nin parmağı bulunduğunu iddia etti.

Batılı liderlerin 2022 başlarında Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin Kuzey Akım 2 boru hattını tehlikeye atacağı yönündeki ikazları hatırlatıldı. NATO ülkelerinin sızıntının olduğu noktaya yakın yerlerdeki son deniz faaliyetlerine dikkat çekildi ve İngiliz personelin vakaya müdahale etmiş olduğu bildirildi.

İş ve iktisat gazetesi Kommersant’ın dışişleri muhabiri Maxim Yusin katılmış olduğu programlarda Kuzey Akım’daki patlamaların durdurulamayacak bir vakalar zincirini başlatarak üçüncü dünya savaşını başlatabileceğini savundu.

Yusin Kanal 1 ‘de yapmış olduğu yorumda 1914’te Avusturya Arşidükü Franz Ferdinand’ın Birinci Dünya Savaşı’na neden olan suikastına atıfta bulunarak, “Kuzey Akımlarının patlaması Saraybosna’daki suikastler benzer biçimde şundan dolayı yeni bir dünya savaşını başlatıyor.” dedi ve ekledi:

“Tam olarak Birinci ya da İkinci Dünya Savaşı’na benzemeyebilir sadece ekonomik bir dünya savaşı kayda kıymet bir gelişme olacak.”

Rusça gösterim icra eden NTV kanalındaki Buluşma Noktası programının sunucusu Andrei Norkin de benzer bir yorum yapmış oldu ve nükleer savaşın yakın olabileceği yorumunu paylaştı:

“Oldukca sayıda uzman ve gazeteci savaşın kaçınılmaz olacağına ikna olmuş durumda. Üçüncü dünya savaşı senayolarının bir çok naturel olarak nükleere odaklanıyor.”

Estonyalı bir gazete, Rusya’nın gaz devi Gazprom’un, Kuzey Akım boru hatlarındaki patlamalarından yarar sağlayabileceğini iddia etti.

Estonya’nın, Avrupa’yı Rusya’ya enerji bağımlılığının fena bir strateji olduğu ve Baltık Denizi’ndeki boru hatlarının çevresel bir tehdit oluşturduğu mevzusunda uzun süredir uyardığı hatırlatıldı sadece Avrupa’nın bu ikazları dinlemediği açıklandı.

Yüksek tirajlı günlük Postimees gazetesi 28 Eylül’de gösterilen “Rusya’nın patlak boru hatları Avrupa’nın çılgınlığının eseridir” başlıklı başyazıda şu ifadeler yer aldı:

“Bunun birilerinin kasıtlı sabotajı olduğu açık. Bunu kimin yaptığını asla tam olarak öğrenemeyebiliriz sadece hepimiz şüpheyle Rusya’ya bakıyor. Patlamaların arkasında Rusya’nın olduğu ortaya çıkarsa, bu durum Batı’nın direkt yanıtını gerektirmez şundan dolayı hasar gören hattın çoğunluk hissedarı Rus şirketi Gazprom.

“Patlamalarla ilgili mantıklı bir izahat, teslimat kesintileri için müşterilerine tazminat ödemek zorunda duracak olan Gazprom’a hakikaten yarar sağlayacağıdır. Boru hatları, görünüşte şirketle ilgisi olmayan nedenlerle hasar görürse, hiçbir şey yapılamaz.

“Bir de patlamaların arkasında başka bir şeyin olup olmadığı meselesi var. Zamanlamaları bir şekilde Norveç-Polonya naturel gaz boru hattının 26 Eylül’deki açılışıyla ilgili olabilir mi? Bu, Rusya’nın ‘bizlerden gelen gaz bağlantılarını kapattık, istersek başkalarını da yok edebiliriz’ uyarısı olabilir mi? Ve mesela yalnız gaz boru hatları değil, bununla beraber elektrik ve kontakt kabloları da var. Bu şekilde bir adım oldukça sert bir tepki gerektirir.

“Sadece naturel gaz boru hatlarını havaya uçuranlar bu şekilde Rus karşıtı cepheyi yok edebileceklerini umuyorlarsa, onlar için acı bir hayal kırıklığı hazırlamalıyız. Rusya gerçek yüzünü bir kez daha gösterdi ve kim bilir şimdiye kadar kuşku içinde olanları da ikna etmeyi başardı. Mühim olan Estonyalıların ilerde ‘biz uyardık fakat siz dinlemediniz’ demesi için haklı bir sebeplerinin olması.”