Bültende, “İstanbul’da inşa edilen metro hatlarına ilişkin dezenformasyon”, “15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nün eski adı ‘Mustafa Kemal Atatürk Köprüsü'”, “Karadeniz’deki naturel gaz keşfiyle ilgili ‘yabancı şirket'”, “TÜİK verilerine ilişkin manipülasyonlar”, “Seçim malzemelerinin DMO depolarında tutulması mevzuata aykırıdır”, “BOTAŞ Yönetim Kurulu üyelerine 2021 senesinde 148 milyon lira harcama yapılmış oldu”, “Uçaklar kimyasal püskürtüyor” iddialarını içeren çeşitli başlıklardaki haberlere yer verildi.
Bültende, bazı toplumsal medya hesaplarından paylaşılan ve basın gösterim organlarında habere mevzu olan, “Geçmişten bugüne İstanbul’da kim ne kadar metro yapmış oldu?” başlıklı grafiklerin dezenformasyon ihtiva ettiği belirtilerek, şu ifadeler yer aldı:
“Grafikte 1984’ten itibaren İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapmış adların senelik averaj kaç kilometre metro hattı inşası gerçekleştirdiğine dair yanıltıcı bilgilere yer verilmiştir. Grafikte yazan rakamlar gerçeklerle bağdaşmamaktadır. 1984-1989 döneminde İBB Başkanlığı icra eden Bedrettin Dalan’ın 5 senelik vazife süresinde 8,1 kilometre (senelik averaj 1,62 kilometre) metro hattı inşası gerçekleştirilmiştir. 1989-1994 yılları aralığında vazife icra eden Nurettin Sözen döneminde de 5 yılda toplam 12 kilometre (senelik averaj 2,40 kilometre) metro hattı inşa edilmiştir. 1994-1998 yılları aralığında İBB Başkanlığı icra eden Recep Tayyip Erdoğan döneminde 4,5 yılda 12 kilometre (senelik averaj 2,67 kilometre) metro hattı inşa edilmiştir. 1998-2004 yılları aralığında vazife icra eden Ali Müfit Gürtuna döneminde 5,5 yılda 12,4 kilometre (senelik averaj 2,25 kilometre) metro hattı inşası gerçekleştirilmiştir.
2004-2017 yılları aralığında başkanlık icra eden merhum Kadir Topbaş döneminde 13,5 yılda 142,88 kilometre (senelik averaj 10,58 km) metro hattı inşa edilmiştir. Görevi devralan Mevlüt Uysal, 1,5 yılda 5,13 kilometre (senelik averaj 3,42 kilometre) metro hattı inşasını tamamlamıştır. 2019 senesinde İBB başkanlık koltuğuna oturan Ekrem İmamoğlu’nun 3,5 senelik vazife süresince 7,24 kilometre (senelik averaj 2,07 kilometre) metro hattı inşa edilmiştir.”
– “15 TEMMUZ ŞEHİTLER KÖPRÜSÜ’NÜN ADI, ATATÜRK KÖPRÜSÜ İDİ” İDDİASI
İYİ Parti STK İlişkileri Başkan Yardımcısı Mehmet Aslan’ın, “15 Temmuz Şehitler Köprüsü’nün adı, Mustafa Kemal Atatürk Köprüsü idi” iddiasının doğru olmadığı belirtilen bültende, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün de 29 Mayıs 2013’te, “İlk köprü, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün adını taşıyor.” iddiasında bulunmuş olduğu kaydedildi.
Karayolları Genel Müdürlüğünün, “Boğaziçi Köprüsü Proje Detayları” belgesinde, köprünün adının en başından beri “Boğaziçi” bulunduğunun açık şekilde görüldüğü aktarılan bültende, şunlar kaydedildi:
“Ek olarak, TRT’nin açılış ve inşa süreçlerindeki arşiv görüntülerinde, köprünün adı gene ‘Boğaziçi’ olarak geçmektedir. Devrin Cumhurbaşkanı Fahri Korutürk ve Başbakan Naim Talu ile beraberindeki bakanlar, 30 Ekim 1973 saat 11.00’de köprünün açılış törenine iştirak etmiştir. Töreni haber icra eden basın gösterim kurumlarının köprüyü, ‘Boğaziçi Asma Köprüsü’ olarak anmış olduğu tespit edilmiştir. 15 Temmuz hain darbe girişimi esnasında Boğaziçi Köprüsü’nde 2’si polis 34 vatandaşımız şehit edilmiştir. Boğaziçi Köprüsü’nün adı 25 Temmuz 2016’da, Bakanlar Kurulu kararıyla şehitlerimizin anısına, ’15 Temmuz Şehitler Köprüsü’ olarak değiştirilmiştir.”
– KARADENİZ’DEKİ DOĞAL GAZ KEŞFİYLE İLGİLİ “YABANCI ŞİRKET” İDDİASI
Bazı basın gösterim organlarında Karadeniz’deki naturel gaz arama faaliyetleri ve bulgu duyurularıyla ilgili ortaya atılan, “yabancı şirket” iddialarının gerçeği yansıtmadığı vurgulanan bültende, şu ifadeler kullanıldı:
“Akçakoca naturel gaz sahası, 1995 senesinde imzalanan ortaklık sözleşmesiyle yüzde 51 hissesi TPAO’ya; yüzde 49’u ise Arco firmasına ilişik petrol arama/işletme ruhsatına mevzu sahadır. Kıyı şeridinden 7 kilometre uzaklıkta, sığ deniz alanı olan bu sahada bulgu 2004 senesinde gerçekleştirilmiştir. Bu ruhsattaki yüzde 49 hisseye haiz olan yatırımcı firmanın hisselerini devretmesiyle şu andaki sahibi Park Place Energy Turkey Limited Şirketi’dir. İddiada adı geçen Trillion Energy Şirketi Kanada’da halka açık şekilde etkinlik gösteren bir şirket olup, Park Place Energy Turkey Limited Şirketi’nin hissedarlarındandır. Kamuoyuna rezervi 710 milyar metreküp olarak açıklanan AR/TPO/KD/C26,C27,D26,D27 numaralı ruhsat alanları; kıyıdan 175 kilometre uzaklıkta, ülkemizin Karadeniz Münhasır Ekonomik Bölgesinde yer edinen Sakarya Gaz Sahası ve civarında bulunmaktadır.
Bu projenin yatırımında ve üretiminde herhangi bir ortak şirket söz mevzusu olmayıp, ruhsatların ve rezervlerin yüzde 100’ü TPAO’ya aittir. Akçakoca Gaz Sahası ise 2004 senesinde kıyı çizgisinden 7,5 kilometre uzaklıkta ve 70 metre su derinliğinde keşfedilmiş ARI/TPO-PPE/4877 numaralı ruhsat alanındaki bir sahadır. Birbirinden 185 kilometre uzakta yer edinen Sakarya Gaz Sahası ve Akçakoca Gaz Sahası içinde herhangi bir bağlantı yoktur.”
– TÜİK VERİLERİNE İLİŞKİN MANİPÜLASYONLAR
Değişik kurumların paylaşmış olduğu Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) verilerinin bir arada paylaşılarak “doğruluk kıyaslaması” yapılmasının, manipülatif bir yaklaşım biçimi olduğu belirtilen bültende, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafınca üretilen istatistiklerin, AB İstatistik Ofisi (Eurostat) ve ilgili öteki internasyonal kuruluşlar tarafınca belirlenen yöntem, tarif ve kavramlar kullanılarak hesaplandığı bildirildi.
Bu kavram ve yöntemlerle uygulama sonuçlarının, yerli ve yabancı kurum ve kuruluşlardaki uzmanların değerlendirmelerine açık olduğu benzer biçimde en detaylı düzeyde de kamuoyuyla paylaşıldığına yer verilen bültende, bu alanda TÜİK’in, dünyada en saydam kurumlar içinde yer almış olduğu kaydedildi.
Bültende, 30479 sayılı Resmi Gazete’de piyasaya sürülen 4 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin, “Bilimsel ve Teknik Özerklik” başlığı altındaki 599. maddesinde, TÜİK’in ürettiği istatistiklere direkt ya da dolaylı olarak hiçbir makam ve mercinin müdahale edemeyeceğinin açıkça belirtildiği de vurgulandı.
Bültende şunlar kaydedildi:
“TÜİK tarafınca 2022 yılı itibarıyla TÜFE kapsamında 409 madde, 904 madde çeşidi için her ay ortalama 560 bin 392 fiyat derlenmektedir. TÜİK’in fiyat endeksi 2003 bazlıdır ve TÜİK, tüketim anketi yaparak madde sepetini her yıl güncellemektedir. İstanbul Tecim Odası’nın (İTO) endeksi ise 1995 bazlıdır. İTO’nun perakende fiyat hareketlerinin göstergesi olan Ücretliler Geçinme İndeksi hesaplaması yalnız İstanbul’u kapsamaktadır.
TÜİK’in resmi sitesinde, 4 Ekim 2021 itibarıyla personel sayısının toplam 3 bin 896 şahıs olduğu ve bu personelin yüzde 34’ü merkez, yüzde 66’sı ise veri toplamakla görevli taşra teşkilatında istihdam edilmiş olduğu ifade edilmektedir. Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG) ise 7 kişilik bir emek verme grubuyla internet sayfası vesilesiyle istatistikler üreten bağımsız bir kuruluştur. Bununla beraber açıkladıkları sayısal verilerin herhangi bir ulusal yada internasyonal müessese tarafınca denetlenmesi söz mevzusu değildir. ENAG’ın kendi resmi sitesinde, ‘Burada yer edinen fiyatlar, veriler ve bilgilerin tam ve doğru olduğu güvence edilemez ve söz mevzusu içerik haber verilmeksizin çıkarılabilir yada değiştirilebilir. Burada yer edinen bilgiler aksi belirtilmedikçe ENAGrup’un haiz olduğu enflasyon hesaplama yöntem ve metodolojisi ile öteki kişisel görüşlerine dayanmaktadır’ ifadeleri yer verilmiştir. Her yönüyle saydam ve denetlenebilir TÜİK verilerinin, bir istatistik otoritesinde bulunması ihtiyaç duyulan ilkeler bir yana, ‘paylaştığımız veriye kefil değiliz’ mantığıyla hareket eden bir ‘ofis’in verileriyle kıyaslanması mantık ve bilimsellikten uzak bir yaklaşım biçimidir.”
– “SEÇİM MALZEMELERİNİN DMO DEPOLARINDA SAKLANMASI MEVZUATA AYKIRIDIR” İDDİASI
CHP İstanbul Milletvekili Özgür Karabat’ın, “YSK’nin kendi depoları olmasına karşın seçimde kullanılacak malzemelerin DMO depolarında gizlemesi mevzuata aykırıdır” iddiasının gerçeği yansıtmadığına yer verilen bültende, Anayasa’nın 79. maddesiyle seçimlerin başlamasından bitimine kadar, seçimin seviye içinde yönetimi ve dürüstlüğüyle ilgili tüm işlemleri yapma ve yaptırma, seçim süresince ve seçimden sonrasında seçim mevzularıyla ilgili tüm yolsuzlukları, yakınma ve itirazları araştırma ve kati karara bağlama ve TBMM üyelerinin seçim tutanaklarını kabul etme görevinin Yüksek Seçim Kuruluna (YSK) verildiği anımsatıldı.
YSK’de mal ve hizmet alımları ile yapım işlerinin, Kamu İhale Kanunu hükümleri çerçevesinde mevzuata nazaran yapıldığı, Sayıştay denetimine doğal olarak olduğu belirtilen bültende, kanunun, seçim malzemelerinin DMO vesilesiyle alınmasını mümkün kıldığı ifade edildi.
Seçim malzemelerinin DMO vesilesiyle alınması yönteminin, mevzuata uygun olarak senelerden beri süregeldiği, bu uygulamada herhangi bir değişikliğin yapılmadığı aktarılan bültende, şu ifadelere yer verildi:
“İhtiyaç dahilinde alınması planlanan seçim malzemeleri YSK’nin yetkili birimleri tarafınca; seçmen sayıları, yasalar gereğince gelecek yıllarda yapılacak seçimler, erken seçim ihtimali, siyasal parti kongreleri ile odalar ve borsalar seçimleri benzer biçimde unsurlar dikkate alınarak hesaplanmakta, gene YSK’nin takdirlerine ve siyasal parti temsilcilerinin bilgilerine sunularak Yüksek Kurulun kararları doğrultusunda mevzuat çerçevesinde alınmaktadır. Söz mevzusu kararlar doğrultusunda alınarak stoklarda hazır edilen filigranlı kağıtlar seçim zamanlarında; seçime katılacak siyasal parti, bağımsız aday ve seçmen sayısı dikkate alınarak lüzumlu hesaplamalar yapıldıktan sonrasında oy pusulası ile oy zarfı üretilmesi işleminde kullanılmaktadır.
YSK, seçim malzemelerini muhafaza edeceği kafi deposu bulunmadığı için güvenli depolama imkanlarına haiz DMO depolarında muhafaza etmekte olup depoların güvenliği güvenlik ve jandarma teşkilatı tarafınca sağlanmaktadır. Seçim malzemelerinin DMO depolarında muhafaza edilmesi hususu senelerden beri mevzuata uygun olarak meydana getirilen bir uygulama olup yeni bir uygulama değildir.”
– “BOTAŞ YÖNETİM KURULU ÜYELERİNE 2021’DE 148 MİLYON LİRA HARCAMA YAPILDI” İDDİASI
Bazı basın gösterim organlarındaki, “Altı kişiden oluşan BOTAŞ, yönetim kurulu üyeleri ile sayıları açıklanmayan müessese dışı denetçiler için 2021 senesinde 148 milyon 644 bin liralık harcama yapmış. 2020 senesinde meydana getirilen harcama ise 56 milyon 948 bin lira” iddiasının doğru olmadığı belirtilen bültende, şunlar kaydedildi:
“BOTAŞ tarafınca Yönetim Kurulu üyeleri ve denetçilere 2020 yılı için 56 milyon 948 bin lira değil, 56 bin 948 lira ve 2021 yılı için ise 148 milyon 644 bin lira değil, 148 bin 644 lira toplam ödeme yapılmıştır. Sayıştay tarafınca hazırlanan Denetim Raporu’nda ‘milyon’ ifadesinin sehven yazıldığı tespit edilmiştir. BOTAŞ’a nazaran, Sayıştay Denetim Raporu’nda yer edinen ‘Personel Sayı ve Harcamaları’ndaki rakamların sehven yazıldığı Sayıştay Denetim ekibi tarafınca da teyit edilmiştir.
BOTAŞ Yönetim Kurulu üyelerine 11 Nisan 2020 tarihindeki Resmi Gazete’de piyasaya sürülen 2393 Sayılı Cumhurbaşkanı Sonucu’nın 4. maddesinin 2. fıkrası kapsamında ücret ödemesi yapılmakta olup bu kararda belirlenen ücretin haricinde ödeme söz mevzusu değildir.”
– “UÇAKLAR KİMYASAL PÜSKÜRTÜYOR” İDDİASI
Bültende, bazı toplumsal medya hesaplarında paylaşılan, “Uçaklar kimyasal püskürtüyor” iddiasının gerçeği yansıtmadığı açıklandı.
Uçakların arkasında oluşan ve “kuyruk izi” olarak malum izin, uçaklardan çıkan sıcak egzoz gazı sebebiyle oluştuğu anımsatılan bültende, “Uçaklar ortalama 25-30 bin feet yükseklikte uçmaktadır ve bu seviyedeki hava sıcaklığı ortalama eksi 50 aşama civarındadır. Uçaktan çıkan egzoz gazı, çevreye nazaran daha sıcaktır ve bundan dolayı soğuk havada yoğunlaşma meydana gelmektedir. Kısacası kuyruk izi, uçaktan çıkan sıcak egzoz gazının daha soğuk havayla karıştığında arkasında yoğunlaşma meydana gelmesiyle ya da uçağın hızla geçmesi sonucu basıncın düşmesiyle oluşmaktadır. Kuyruk izine belirli bir süre dikkatlice bakıldığında, kısa sürede ortadan kalktığı yada yatay olarak dağıldığı gözlenmektedir. Bu izlerin oluşabilmesi için havada yeterince yüksek nispi rutubet ve belli bir ısı gerekmektedir.” ifadesi yer aldı.
Yoruma kapalı.